16 Ekim’de 2017 yılında peşmerge gücünün Kürdistan Bölgesi sınırlarına çekilmesinden sonra Türk MİT’i Kerkük şehrine yönelik faaliyetleri açık birşekilde hızlandırdı. Kerkük’te yaşayan Türkmenleri bahane edip Irak topraklarında hak iddia etmektedir. Türk devlet aklı eskisi gibi küçük hesaplarla büyük işler başaracağını sanıyorsa onun yüz yıl öncesinde kaldığı hatırlatmak gerek. Bügünkü Lozan’ın yüz yıl öncesine benzeyen Lozan olmadığını belirtebilirim. Çünkü Kürt eski kürt değildir. Kürdün tarihini ve önde gelenlerini beton yığını altında saklayarak bir daha yeşermemesini sağlayan faşist Türk milliyetçi ideolojisine karşı Serok APO’nun fikri, felsefesi ve ideolojisi önlerine bir set koymuştur. Serok APO’nun ideolojisi, kültür ve ahlakı ile yaşayan halklar var. Evrenselleşen bu ideoloji olduğu sürece faşist tekçi milliyetçi Türk devlet aklının bu yüzyıllık planları gerçekleşmeyecektir.
MİT’İN KERKÜK PLANLARI
Irak’ın iç sorunu olan Kerkük, Irak hükümeti ile Kürdistan Federal Hükümeti arasındaki sınır anlaşmaları gereği herkesin kendi sınırlarına geçilmesi gereği üzerine bir gerginlik yaşandı. Yaşanan gerginlikte Irak ile Başur yönetimi arasında kısa süreli çatışmalar yaşandı. Yaşanan çatışmalar sonucunda Başur yönetimi Kerkük’ün idaresini Irak yönetimine bırakarak herkes kendi yönetim sınırlarına çekildi. Bu krizi fırsata çeviren Sömürgeci soykırımcı Türk devleti Kerkük’teki Türkmenlerin can güvenliğini bahane ederek KDP’nin yardımı ile Kerkük’te MİT örgütlemesine gidildi. Kerkük’te yaptığı ajan örgütlemeleri ile şehri zaman zaman istikrarsızlaştırdı. MİT ve KDP İstihbaratı olan Parastın Kürt, Arap, Türkmenlerden oluşan halkların mozaiği olan Kerkük’ü Irak’ta olan Daiş çeteleri ile tehdit etmektedir. Yapmış olduğu ajan örgütlemesine Irkçı Türkmen Partilerini de dahil etti. MİT, Türkmen partileri Kerkük’te birer şübeleriymiş gibi çalıştırdı. Ve hala çalıştırıyor. Parti yöneticileri üzerinde bilgi akışını sağlıyor. Bilgi örgütlemelerini tamamlayan MİT-Parastın seçmiş oldukları kişileri peyder pey Ankara ve Hewler’de askeri eğitimler verdi. Askeri eğitimlerde sobotaj ve suikastları yapabilecek kişileri ayıklayıp daha özel eğitimlere tabi tutarak eğitimleri sonrası Irak’a geri gönderdiler. Özel olarak eğittiği kişileri Kerkük ve Hewler merkezli yönlendirdiler. Bu iki merkezden belirlenen hedeflar üzerinde bazı sabotaj ve suikastlar yaptılar. Yaptıkları suikast ve sabotajlar ile halkta tedirginlik, panik ve toplumsal huzuru bozarak siyasi ve askeri dengeleri kendi lehine oluşturdular. Oluşturdukları dengeler ile Kerkük’teki Türkmen nüfusu destekleyerek Irak’ta bir güç haline getirdiler. Oluşturdukları güç ile Irak hükümetine MİT’in oluşturduğu uzantılar ile göz dağı vererek Kerkük’te Türkmen Asayiş Gücünü oluşturdular. Oluşturdukları asayiş gücü Musul-Kerkük, Hewler-Kerkük ve Süleymaniye-Kerkük yollarının stratejik yerlerinde nokta kurarak yol ve arazi denetlemek ile görevlendirilmesini sağladı. Bunu Irak hükümetine kabul ettiren faşist Türk devlet aklı oluşturduğu bu asayiş gücü ile Kerkük’ün denetimini sağlamayı planlamaktadır.
Yine bu güçün her bir noktası MİT’in yollar üzerindeki sabit ve mobil istihbarat toplama birimleri olarak çalışmaktadır. Oluşturdukları asayiş görünümlü istihbarat elemanlarına aylık yüksek miktarda paralar vermektedir. Irak’ın iç işlerine karışan sömürgeci soykırımcı Türk devleti Bağdat’ta bazı suikat ve sabotaj eylemlerini planlayıp suçu Irak hükümetine muhalif olan kesimlere atmayı planlamaktadır. Yine Musul ve Kerkük’te halkın refahını bozmak için aşiretlerin kanaat önderlerine, onlarla işleri bitmiş Türmenlere ve YNK’li siyasetcilere, iş adamlarına, Haşdi Şahbi komutanlarına suikast yapıp suçu PKK’ye atacaklardır. Seçilmiş türkmenlerden oluşan bir birimi Türkiye’ye intihar dron eğitimi için gönderilmiştir. Bu birim döndüklerinde Haşdi şahbi noktalarına ve komutanlarını dron ile etkisizleştirilip suçu PKK’ye atmaya çalışacaklardır. Suikast ve sabotaj planlarının gerçekten PKK’nin yaptığına inandırmak için oluşturmuş oldukları asayiş noktalarına dahi kontrollü bir şekilde askeri eylemleri bile planlamışlardır. Dahası Türkmen partisinin yöneticileri ve bazı istihbarat elemanlarına dahi suikastların planları yapılmıştır. Bunu da Irak hükümetini PKK’ye karşı kışkırtmak ve Irak sınırlarında işgal ettiği topraklarda ne kadar haklı olduğunu ve kendini kalıcılaştırarak bu yüzyılda işgal ettiği toprakları kendi topraklarına katma peşindedir. Hatay, İskenderun ve Antakya’nın Suriye topraklarından koparttığı gibi yapmak istemektedir. MİT’in kendisi suikast ve sabotaj yapacağı yerler ve kişiler hakkında oluşturmuş olduğu listeyi Irak hükümetine vermesi yapacakları eylemlerinin bir senaryonu gereğidir. MİT’in Irak hükümetine verdiği yer ve isimlerin listesinde yer alanları Irak hükümet güçleri bunları PKK’den değil MİT ve Parastın’dan korumaları gerekmektedir. PKK’nin Irak’ın iç işlerine karışma gibi bir planının olmadığını herkes bilmektedir. PKK’nin Irak’ın bütünlüğünde yana olduğu bilinmelidir.
MİT ve Parastın’ın yaptığı birkaç eylemden bahsedecek olursak Tuzxurmatu- Dakuk ve Kerkük’te patlatılan araçları kimin patlattığı titiz ve derin bir araştırması yapılırsa MİT ve Parastının eliyle eğitilmiş profesyonel istihbarat elemanları tarafından bu sabotaj eylemlerinin yapıldığı ortaya çıkacaktır.
Türkmen çephesinde yer alan Ahmet Tahir bu çepheden ayrılıp Heşdi Şahbi’ye sığınarak onların saflarına geçmişti. Buna tahamül edemeyen Türkmen cephesi ve yönetiminde yer alan Erşad Salih’in MİT ile birlikte bu suikasti nasıl gerçekleştirdikleri Irak hükümeti ve Heşdi Şahbi özel bir ekip ile araştırılırsa MİT ve Türkmen çephesinin Kerkük’te Irak’ın ıstikrarsızlaştırılması için ne kadar çalıştıklarını göreceklerdir.
Irak hükümeti ve Güney Kürdistan kalkı ve yönetimi Osmanlı’da oyun bitmez sözünden yola çıkarak Sömürgeci soykırımcı faşist Türk devletinin Irak ve Başur Kürdistan’ında neler yaptıklarını tarihten günümüze kadar bilmektedirler.
MİT KERKÜK HAVAALANINI GAYRİ RESMİ KULLANIYOR
Kerkük havaalanı bir Irak ulus devlet havaalanından çok Türkiye havaalanı olarak kullanılıyor. Havaalanı açıldığında Irak ve Başurlu yetkililerinden çok Türk ve Türkmen yetkilileri açılışta daha ağırlıkta bulundular. Bu havaalanı Türkmenlere hızlı yardım amaçlı kullanılmak için açılmıştır. Bu havaalanın yapılmasında ve açılışında KDP’nin desteği daha çok ön plandaydı. KDP bu desteği Süleymaniye havaalanın hava yolu Türkiye’ye her kapatıldığında hiçbir zaman sunmamıştır. Süleymaniye havaalının PKK’yi gerekçe göstererek uçuşlara kapatan faşist Türk devleti kendisine Kerkük üzeri havayolu açtı. Açmış olduğu hava yolu ile rahat bir şekilde askeri malzemeleri Irak’a ve Kerkük’e sokmayı hedeflemektedir. Bu hava yolu ile Kerkük’teki Türkmenlerin askeri ve lojistik malzemelerini rahat bir şekilde karşılamayı hedeflemektedirler. Yine özel uçaklar ve helikopterler ile nokta operasyonu yapmayı planlamaktadırlar. Kerkük yönetimi Irak ulus devletinde olmasına rağmen MİT’in Kerkük havaalanın kötü amaçlar için kullanmasına nasıl izin verilir. Kerkük havaalanı Irak hükümetinin denetiminde mi? Yoksa Türk MİT’inin denetiminde mi? Soruları cevapları verilmediği sürece ve MİT’in bu alandaki faaliyetlerine net bir tavır konmadığı sürece Kerkük’ün Irak ulus devletinin meşrütiyetinde olmadığı anlamına gelmektedir.
Fırat ALİ