No Result
View All Result
  • Anasayfa
No Result
View All Result
  • Anasayfa

SÖZÜMÜZ SİZEDİR!

Lekolin by Lekolin
15 Mart 2020
in Okuyucudan
Reading Time: 3 mins read
A A
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

10 Mart 2016 Perşembe Saat 10:12

Birçok halkın, kültürün, inancın beşiği olmuş bu kadim kenti, acıların, trajedi ve yok oluşlarla birlikte yeniden var oluşlara da ebelik eden bu kenti, Margosyan ustanın dilinden, kaleminden tekrardan keşfe çıkmak insanın bir yandan içini acıtırken bir yandan ise umudunu büyütüyor. Çünkü Sur direniyor!
Kendisini var eden tüm halklar, inançlar, kültürler adına direniyor

Bir tarihin tekerrür etmesini isteyen kanlı, zalim, despot
bir zihniyetle karşı karşıyayız.

Mıgırdiç Margosyan’ın Tespih Taneleri adlı romanını
okuyorum.

Amed’in en güzel, en kadim yeri olan Sur’u ve soykırımdan
‘kurtularak’ ana, baba ve kardeşlerini kaybedip Sur’a sığınan, yerleşen Ermeni
halkının yaşadıklarını anlatıyor…

Birçok halkın, kültürün, inancın beşiği olmuş bu kadim
kenti, acıların, trajedi ve yok oluşlarla birlikte yeniden var oluşlara da
ebelik eden bu kenti, Margosyan ustanın dilinden, kaleminden tekrardan keşfe
çıkmak insanın bir yandan içini acıtırken bir yandan ise umudunu büyütüyor.
Çünkü

Sur direniyor!

Kendisini var eden tüm halklar, inançlar, kültürler adına
direniyor

2 ayı aşkın bir süredir direnen, var olma savaşı vererek bir
direniş kalesi olan Sur, salyalı TC (Terör Cumhuriyeti) köpeklerinin tank ve
top saldırılarıyla yok edilmek isteniyor

Bir tarih, bin kültür, bin renk, bin inanç, bin umut… top
ve tank atışlarıyla hedef alınıyor

Camilerimizi yakıyorlar, kiliselerimizi yıkıyorlar, havra ve
sinagoglarımızı tarihten silmek istiyorlar

Yüz yıl önceki laneti tekerrür ettirmek istiyorlar

Güzelim dört ayaklı minareyi ayaklarından vuruyorlar

Kurşunlu Camii’ni kurşuna diziyorlar gözlerimizin önünde

 Amed’i Amed olmaktan
çıkarmaya çalışıyorlar

Amîda’yı, Dikranagerd’i, Amed’i, Diyarbekir’i kanlı, yeni
bir işgale girişen bu soysuzlar çetesi, yüreğimizin başkentini, rüyalarımızın
kadim mekanlarını, hayal alemimizin masalımsı küçelerini kana boyuyorlar

Buna karşı direnmeyip de ne yapalım?

Bu salyalı TC (Terör Cumhuriyeti) köpek sürüsünü gerisin
geri bin yıl önce geldiği inine göndermeyip de ne yapalım?

Yüzyıllardır bu toprakların her karışına teriyle, kanıyla
emeğini akıtan halklarımıza kan kusturan bu soysuzları tarihin en lanetli
dehlizlerine gömmeyip de ne yapalım?

Neden direniliyor, neden barikat kurulup hendekler kazılıyor
diye soranlaradır sözümüz

At iziyle it izini birbirine karıştırıp her iki tarafa da
çağrı yapanlar, mazlum ve zalimi aynı kefeye koyanlar, işgalci saldırganlarla
direnen yurtseverleri aynı tonda eleştiriye tabi tutanlaradır sözümüz

Korkaklıklarını tarafsızlık olarak deklare edenlere,

Ümitsizliklerini ve gafletlerini yüzlerine taktıkları binbir
maske ardına gizleyenlere,

Direniş gücünü yitirip, burnunun dibindeki direnişi görmeyip
dünyanın diğer ucundaki direnişlere selam salan miyop solcularadır sözümüz

Ruhunu satmakla yetinmeyip en pespaye halleriyle çarşı
pazarda arzı endam eyleyen medyatik kalemşorlara

En ufak itiraz kıvılcımına bile tahammül edemeyen, karanlık
sevici, kan içici vampirlere,

Karanlık AK Saray’daki Drakula bozuntusunun gözüne
girebilmek için cenazelerin başında hatıra fotoğrafı çektirmek için sıraya
girenlere

Katliam ve soykırımların kâbesi’nde tavafa duranlaradır
sözümüz

Zalimin yanında saf tutan, ibriğinden kan damıtan,
masumların postu üzerinde namaza duran abdestli müşriklere, çağdaş Ebu
Cehil’leredir sözümüz

Lafı dolandıranlara, eylemi sulandıranlara, kaçışı
planlayanlara, ihaneti yaşayanlaradır sözümüz

Ağacın kurdu olanlara, keklik soyundan gelenlere, kendini
satanlaradır sözümüz

“DİRENDİK, DİRENİYORUZ ve DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ…

Biz kazanacağız ve sizler de kaybedeceksiniz!

Sadece Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de veya Kürdistan’ın
herhangi bir il ve ilçesinde de değil…

Anadolu ve Mezopotamya’nın her karış toprağında, tüm
Ortadoğu’da ve dünyada biz kazanacağız, siz yenileceksiniz…

Çünkü hiç bir zalimin zulmü payidar olmaz

Çünkü yalancının mumu yatsıya kadar yanar

Çünkü güneş balçıkla sıvanmaz…

Çünkü er veya geç hesap vermesi gereken herkesten
yaptıklarının hesabı sorulur…

 

Alîşêr Pîran

Kürdistan Stratejik
Araştırmalar Merkezi

www.lekolin.com –
www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info – www.navendalekolin.com

Tags: araştırmakurdiKurdishkurdistanLekolinSIZEDIRSOZUMUZTurkishTürkiye
Share200Tweet125
Previous Post

KDP KÜRTLERİN KATİLİNE SEVDALI!

Next Post

Albert Einstein’in Fizik Kuramı Çöküyor mu?

Lekolin

Lekolin

RelatedPosts

Okuyucudan

Batman Belediye işçilerinden AKP-Erdoğan rejimi ve kayyımına İslamiyet dersi

by Lekolin
15 Mart 2020
0

Gün geçmiyor AKP faşist rejiminin, Kürt halkına karşı beslediği düşmanlık açığa çıkmasın. İnsanlık değerlerinin tartışılmaz en önemi olgusu, ortak vicdani...

Read more

Kapitalizm, fabrika ayarlarına mı dönüyor?

15 Mart 2020

Herkes AKP’li olmak zorunda mı? Tabi ki “Hayır!

15 Mart 2020

Türkiye Suriyeleşmiyorsa nedeni Öcalan’ın paradigmasıdır

15 Mart 2020

Kürt düşmanı kalemler

15 Mart 2020
Next Post

Albert Einstein’in Fizik Kuramı Çöküyor mu?

KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2025 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi