• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Okuyucudan

SÜREÇ VE GENÇLİK

Yayınlayan Lekolin
15 Mart 2020
Kategori: Okuyucudan
248 16
A A
SÜREÇ VE GENÇLİK
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

21 Nisan 2014 Pazartesi Saat 05:33

Gençlik, yeni mücadele döneminin gerilla gücüdür. Toplumsal Öz-Savunma, yani eylem ve öncülük gücüdür. Halkın fedaisidir. Bunlar bir slogan değil bir misyondur. Ne yazık ki Kuzeydeki gençlik hareketi bu yeni misyonunun çok fazla farkında değildir. Süreci, olup bitenleri doğru okuyamıyor. Bunun içinde sürece cevap olabilecek bir duruşun sahibi olamıyor. Kendi havasındadır. Yani gençlik havası, günü birlik, slogancı bir yaklaşımla rolünü oynayabileceğini sanmaktadır.

Önder Öcalan’ın 2013 Newroz deklarasyonu yeni bir mücadele sayfasını açmıştı. İkinci yılında ateşkes sürüyor. Kürt Özgürlük Hareketi mücadele çıtasını oldukça yukarıya çıkarmış durumda. Ateşkesi bir rehavet zemini değil, mücadeleyi bir üst aşamaya taşırma gerekçesi yapmaya çalışıyor. Mücadelenin ve siyasetin merkezi dağdan kente kaymıştır. Bu yeni mücadele sürecinin belli temel dinamiklerine sık sık vurgu yapılıyor. Gerillanın bu yeni süreçte kente inip aktif siyaset ve mücadele yapma koşulları oluşmamıştır. Artık legal, demokratik güçlerin, kurumların yeni dönemde gerillanın rolünü üstlenmeleri gerekmektedir. Kente mücadele ve siyaset yapmanın yeni aktörleri devreye girmelidir. Bu yeni aktörlerin başında Gençlik hareketi geliyor.

Gençlik, yeni mücadele döneminin gerilla gücüdür. Toplumsal Öz-Savunma, yani eylem ve öncülük gücüdür. Halkın fedaisidir. Bunlar bir slogan değil  bir misyondur. Ne yazık ki Kuzeydeki gençlik hareketi bu yeni misyonunun çok fazla farkında değildir. Süreci, olup bitenleri doğru okuyamıyor. Bunun içinde sürece cevap olabilecek bir duruşun sahibi olamıyor. Kendi havasındadır. Yani  gençlik havası, günü birlik, slogancı bir yaklaşımla rolünü oynayabileceğini sanmaktadır.

Mevcut durumda gençlik, bırakalım sürece cevap olmasını, kendisini bile koruyamıyor. Son bir yılın içinde yüzlerce örnekte gördük. Gençlere yapılan saldırılarda, halk gidip gençleri korudu, kurtardı ve sahiplendi.  Amed’te, Kürdistan’ın başkentinde  Dicle üniversitesi’nde faşistler Kürt öğrencilerine saldırıyor. Sadece Amed’te değil bir çok yerde bunun onlarca örnekleri var. Yine eylem ve etkinliklerde yüzlerce gencin içine iki polis dalıyor ve darma dağın ediyor. Bir polis onlarca genci tek başına sokak aralarında kovalıyor. Yüzlerce kişinin içinde bir kişiyi alıp, kelepçeleyip götürüyor. Utanç abidesi görüntüler.

Polis elini kolunu sallayarak sokaklara, evlere baskın düzenliyor. İnsanlarımız alıp götürüyor. İnsanları yakalayıp götürmek o kadar kolayı olmamalıdır. Rahat sokaklara girememelidir. Hele üç beş polisin tek başına operasyon düzenlemeleri utandırmalıdır. Ne yazık ki gençlik sadece seyrediyor, kendisini bile koruyamıyor. Soralım, eğer gençlik kendisini koruyamıyorsa bu yeni süreçte bir rol oynayabilir mi? Ya da nasıl oynayacak? Üstelik gençlerin hiç de beğenmedikleri yaşlılar, siyasetçiler gelip onları koruyor, kurtarıyor.

Gençlik hareketinin son dönemdeki eylemlerine bir göz atmakta fayda var. Kuzey Kürdistan son iki-üç ayda yoğun eylemselliklerle geçti. Bu eylemlerde gençlik çocukça bir rol sergiliyordu. Çoğu zaman kendisini gülünç, komik durumlara düşürdü. Ne yazık ki bunun farkında bile değildir. Daha iyi anlaşılması için bazı örnekler verelim. Yerlerin isimleri çok da önemli değil.

Gençler Önder Öcalan’ın posterlerini yüzlerini kapatarak taşıyorlar.  Yüzlerini kapatarak slogan atıyorlar. Basın açıklamasını, bir bildiriyi yüzlerini kapatarak okuyorlar. Bunların yüzlerce örneği var. Önder Öcalan’ın posterlerinin BİL-BORT’lara resmi bir şekilde asıldığını, mesajlarının milyonlara okunduğunu, Cemil Bayık yoldaşın görüntülü mesajının milyonlara dinletildiğinin, anaların, çocukların ve binlerin göğüslerinde taşıdıkları o posterleri, bayrakları, flamaları görmüyor ve artık bunların bir eylem olmadığını anlamıyorlar.

Binlerce kişilik kitle yürüyor. Bu kitlenin içinde 3-5 kişi yüzünü kapatıyor. Bu yüzlerini kapatanlar çoğu zaman provokatörlük konumuna düşüyorlar. Bu tirsonek, oportünist, popülist bir tarzdır.  Bu tarz nereden getirildi? Özgürlük hareketinin kültüründe böyle bir gelenek yoktur. Son yılların gençlik modasıdır. Yüzünü kapatan slogan atmaz, poster taşımaz. Hazır olan binlerce kişilik kitlenin karşısında açıklama yapmaz. Peki ne yapar? Vurur ve öldürür. Sadece bunun için yüz kapatılır. Ayrıca, bir sürü provokatör bu şekilde gençlerin arasına sızıyor ve provokasyon yapıyor. Bir çok eylemde, bilinçli yada bilinçsiz bir şekilde sabotör oluyor. Halk polise hedef haline getiriliyor. Kaş yapayım derken göz çıkarılıyor.

Bir Molotof için o kadar risk göze alınıyor. Ve sonuçta hiçbir zarar verilemiyor. Molotof ne için ve nerelere karşı kullanılır hesaplanmıyor.  Devletin, cemaatlerin, tarikatların, işbirlikçilerin o kadar kurumu var. Halka karşı her gün suç işliyorlar. Halkı soykırımdan geçiriyorlar. Hatta bazıları fiziki olarak da saldırıyorlar. O demir yığınlarına atılan yüzlerce Molotof’la kendi enerjilerini boşa tüketiyorlar.  Kendilerini boşu boşuna yoruyor ve yakalatıyorlar.  Bu faşistler çeteler (hangi ismi taşırlarsa taşısınlar fark etmez) nasıl oluyor da Kürdistan da öyle rahat çalışıyorlar, örgütleniyorlar, saldırıyorlar, kurum kuruyorlar, provokasyon yapıyorlar? Ve gençlere karşı eylem yapıyorlar.

Gençlik imkan, bina, mevki, makam, koltuk peşinde koşmamalıdır. Enerjisini bu şekilde tüketmemelidir. Süreç ve sürecin gerektirdiği eylem tarzı, yöntemi, çeşitleri, hedefleri üzerinde kafa yormalıdır. Önce kendisini koruyabilmesini öğrenmeli. Aynı zamanda etrafında düşman adına çalışan ajanları, toplumun ahlakını bozanları, din adına halkın inançlarını sömürenleri, provokatörleri vs. vs. kesimleri deşifre etmeli, teşhir etmelidir ve etkisizleştirmelidir. Bu da süreci doğru okumayla başlar. Şimdiye kadarki zihniyetini, öncelik olarak bildiklerini, görev olarak bildiklerini, eylem tarzını-anlayışını-biçimini terk ederek başlamalıdır. Sürece ancak bu şekilde cevap oluna bilinir. Bir cümleyle bitirelim. Gençlik hareketinin emeğini inkar etmiyoruz, görmezlikten gelmiyoruz.
 
Fırat Bezar

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.lekolin.org – www.navendalekolin.com – www.lekolin.net – www.lekolin.info

Etiketler: araştırmakurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiye
Önceki yazı

Evdalê Zeynikê’ye Bir Ödül de Hollywood’dan

Sonraki Haber

AB Komisyonuna Siber Saldırı

Benzer Haberler

Batman Belediye işçilerinden AKP-Erdoğan rejimi ve kayyımına İslamiyet dersi
Okuyucudan

Batman Belediye işçilerinden AKP-Erdoğan rejimi ve kayyımına İslamiyet dersi

15 Mart 2020
Kapitalizm, fabrika ayarlarına mı dönüyor?
Okuyucudan

Kapitalizm, fabrika ayarlarına mı dönüyor?

15 Mart 2020
Herkes AKP’li olmak zorunda mı? Tabi ki “Hayır!
Okuyucudan

Herkes AKP’li olmak zorunda mı? Tabi ki “Hayır!

15 Mart 2020
Sonraki Haber
AB Komisyonuna Siber Saldırı

AB Komisyonuna Siber Saldırı

Öne Çıkan Yazılar

  • Suriye’deki Son Saldırıların Perde Arkası- ÖZEL HABER

    Suriye’deki Son Saldırıların Perde Arkası- ÖZEL HABER

    530 Paylaşım
    Paylaş 212 Paylaş 133
  • Kürt Halkı PKK’yle Büyük Ulusal Ve İnsani Değerler Kazandı

    505 Paylaşım
    Paylaş 202 Paylaş 126
  • MİT ve Parastin’dan Askeri ‘Tek Vücut’ Hattı- HABER ANALİZ

    545 Paylaşım
    Paylaş 218 Paylaş 136
  • MİT’ten HTŞ’ye Yeni Talimatlar – ÖZEL HABER

    524 Paylaşım
    Paylaş 210 Paylaş 131
  • KDP Ambargosu Altındaki Maxmur’a Irak Ablukası

    513 Paylaşım
    Paylaş 205 Paylaş 128

Önerilenler

KDP/Barzani Ailesi Kürdistan’ı Kendi Mülkü Ve Kürt Halkını da Köleleri Gibi Görüyor

Kürt Halkı PKK’yle Büyük Ulusal Ve İnsani Değerler Kazandı

Suriye’deki Son Saldırıların Perde Arkası- ÖZEL HABER

KDP Ambargosu Altındaki Maxmur’a Irak Ablukası

MİT’ten HTŞ’ye Yeni Talimatlar – ÖZEL HABER

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç