22 Mayıs 2010 Cumartesi Saat 06:33
0
21
TR
:” ”
:””
” “,” ”
” ”
PKK tarihini anlamak, anlam vermek Kürdün yazılamayan
tarihini bilmekten geçer. Diğer bir deyimle de ateşten gömlek giyerken tarihi
yeniden yazmaktır. PKK daha ilk çıkışında Kürdistan ve düşman gerçekliğini
doğru tahlil etmiştir. Buna uygun olarak Önderliğimiz, örgüt, çizgi, militanlık
ile devrimin tarzı, üslubu ve temposunu geliştirilmiştir. Eğer Kürdistan’da PKK
başarılı olmuşsa ve yine birçok örgüt başarısız kalmışsa nedenini burada görmek
gerekiyor.
Kendi tarihsel bilinci olmayan ve çok iyi tahlilini yapmayan
hem örgütler, hem de halklar her koşulda kaybetmeye mahkûmlardır. Bu
gerçeklikle yolla çıkarak, kendi tarihinin analizini derinden yapmak kadar,
kendi kişiliğimizi de aynı derinlikte analiz süzgecinden geçirmek durumundayız.
Binyıllardır özelde kürde genelde ise ezilen halklara kanıksanmak istenen
sosyal kültürün, ideolojinin ve geçmişlerine dair olan tarih bilincinin ne
olduğunu anlamak anlamı bilince çıkarmak büyük önem taşımaktadır.
Çünkü egemen sistem her yerde coğrafyaların farklılıklarına
göre, farklı siyasetlerle kendi kullarını oluşturma mücadelesini vermekte.
Bunun için hiçbir ahlak kuralı tanımadan, toplumların en kutsal değerlerine el
atıp kendine mal edip, bu kutsallıklarda bir kutsallık bırakmamıştır. Her
halkın değer yargıları, onu ayakta tutan ahlakı kesinlikle vardır ve bunları da
bizler kominal değerlerden de kopuk ele alamayacağımız gibi, kadının yaratığı
yazılmayan değerlerden de kopuk ele alındığında bizleri büyük bir yanılgıya
götürecektir.
Yaşamın dürt bir yanında saldıran sistemin, kürde onun adına
yaşam hakkı verilmeyen, bir halk olarak görmeyen, ona ait ne kadar değerleri
varsa ya kendine mal eden yada hunharca tüketen bir yönelim altında yetişen bu
halkın bireyleri nasıl şekillenirler acaba ? Bir, Türkten daha Türk olacaksın
ki yaşayabilesin. İki, ezilenlere karşı acımasız olacaksın, yani caniden daha
cani. Üç, tek ırk, tek dil, tek ulus ideolojisine en çok sen uyacaksın. Bunlara
uymayanların yaşam hakları hiçbir koşul
altında yoktur!.
Kürdistanlı halklara
uygulanan bu asırlık politikaların temel dayanaklarını neden biz Kürd ve
Kürdistanlılar kendimize soru sormaktan kaçınmadan, en önemlisi de cevabını
bulmak için tarihi, kişiliğimizi, düşman gerçekliğini çok derin bir tahlilden
geçirmemiz gerekmektedir. Örneğin neden tek ulus, neden çok renkliliklere
farklılıklara hayır denilirken, insan yaşamı bu kadar ucuzlaşmakta? Hele bir de
söz konusu Kürd olunca buna karşı adeta duymayan ve görmeyen bir tutum alırken
uygulamalar daha da katmerleşmektedir. Nedeni kürdün zengin bir tarihinin
oluşumu mu?, yoksa insanlığa analık ettiğimi?
Egemen sistemin yaratığı ihanetçi kürde karşı, halen kendi
temel değer yargılarını, ona bırakılan kominal değerlere sahip çıkan kürdün var
olması sistemin halen kazanmadığının bir göstergesi değilmidir. Bundan kaynaklı
da Kürdistan’da işbirlikçi Kürtler egemen kılınarak, tüm Kürtler sermayenin
denetimine alınarak, kullanılmak isteniyor. Bu cinsiyetçi devlet ideolojisinin
başta Kürdistan ve Ortadoğu da yaşaması demektir de aynı zamanda. Bu zihniyeti
yaşatacak olan gericilik, kendi kök hücresini inkâr eden kendi köklerine karşı
savaşanların olmasıdır. İlkel milliyetçilik, işbirlikçilik farklı açılardan
egem sistemi ayakta tutanlar olmaktalar. Bu çevreler aynı zamanda kadına
yaklaşım konusunda egemen sistemin birer protipidirler de, birbirlerini
güçlendirmeleri de bundandır. aldıkları temel besinler aynı, karşı oldukları
temel noktalar aynı, varlıklarının gerekçesi aynı değilmidir?. Toplumları
yürütmenin temel araçları neye hizmet etmekte, toplulukların bir arada
yaşamasını kolaylaştıran hukukun bile nasıl işlendiğine bakarsak bile birçok
sorumuzun cevabını bulacağımıza inanıyorum.
Tarihi bilincimizde canlı tuttuğumuz oranda, geleceğimiz
daha net olacaktır. Bundandır, PKK’yı anlamak, önder Apo’yu anlamaktan
geçmekte. Kürdün kişiliğinde yaratılanı çözmeden yeni kürdü inşa etmesi de
mümkün olmamaktadır. Egemen sistemin, sermayenin kürdün özerindeki oyunları ve
Kürdistan özellinde yürütülen asimilasyon-imha, soykırım konseptlerini boşa
çıkarmak ve onlara karşı verilen mücadelede başarı elde etmek için kesin kes
tarihi bilincimizi derinlemesine tahlil etmeliyiz. Yaptığımız çözümlemeye göre
de kendimizle birlikte topluma yedirilen gerici ideolojilerden arındırıp kendi
kök hücremize dönerek, kendimizi Apocu ideolojiyle, ahlakla ve felsefesiyle
kendimizi donatıp. Yaşamsallaştırarak topluma gereken öncülüğü edelim.
Toplumsal gelişmeler öncüsüz olmayacağı gibi öncünün de kendini yeniden yaratma
eyleminde savunduğu ideolojiye göre donatıp ona göre de yaşaması gerekmektedir.
Yani söylem ve eylem birlikteliğini yaşamsal boyutta yakalamak gerekmekte, Öncü
yapan ve yaptırandır. Bunu yaparken insanları kendi ideolojisi doğrultusunda
düşündürten, sorgulayan ve ikna ederek yaptırtandır da. Giyilen ateşten
gülmeğin anlamını ne kadar bilince çıkartırsak, tarihi o kadar hafızamızda
canlı tutarız. Önder Apo’yu da bir o kadar daha iyi anlar ve kavrarız. Onun
yaşamsal kültürünü halkın içinde daha derin yayılmasına katkı da sağlarken
öncülük görevimizi yerine getirir, PKK’nın fedai ruhunun coşku ve heyecanının
yüreğimizin derinliklerinde yaşarken, kişiliğimizde aşılmayan yanlarımıza daha
güçlü özerine gitmemizi de sağlayacaktır.
Artık bizlere reva görülen tarihe, bizler de yaratılan
gerici kişilik özeliklerine, kök hücrelerimizden uzaklaştırmalara ve bizleri
yaratan analık kültüründen koparmalarına ‘dur’ diyelim. Her türden asimile ve
inkâra, kendi dilimizi bizlere yasaklamalarına, Kürt kültürü özerindeki
baskılarına, içimize sızan uzantılarına dur!. Öncülük görevlerimiz önünde engel
olan her türlü engele, bizlerde yaşanılan aşınmalara, önder Apo ve Apocu
ideolojiden uzaklaşmalarımıza, yeni paradigmayı kendimize göre algılamaya dur!
diyelim. Kendimizi önderlik gerçeğinde ve onun yaratığı ideolojide arındırıp,
öncülük görevlerimize derviş misali sarılalım. Apocu anlayışı yayarken aşk
derecesinde tutkuyla yapalım. Çünkü bu bir derviş hane iş, aşkla yapılırken
kendinden feragat etmeyi gerektirir. Kendimizi her gün yeniden önder Apo’nun
eleştiri-özelleştiri süzgecinden geçirelim, bunu yapmaktan korkmayalım,
Önderliksiz yaşam bizlere haram ise onun yaşam tarzı olmayan bir yaşamda ve
alışkanlıklarda bizlere haramdır.
Şilan Deniz
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info