27 Kasım 2024 tarihinde Heyat Tehrir El-Şam (HTŞ) çetelerinin Halep’e yönelik saldırılarıyla eş zamanlı olarak harekete geçen ve Rojava’ya yönelik işgal saldırılarını başlatan işgalci Türk devletinin 44 gündür F16, İHA, SİHA ve SMO maskeli DAIŞ çetelerine rağmen ilerleme sağlayamaması üzerine son kozu olarak özel eğitimli, çoğunluğu intihari DAIŞli Özbek çeteleri sahaya sürdü.
Tüm askeri ve savaş tekniğini devreye koyan işgalci Türk devleti yıllardır eğittiği, finanse ettiği çeteler eliyle Tişrîn’i ve Qerekozak bölgelerini kontrolüne aldıktan sonra Kobanê’yi işgal etmeyi planlıyordu. Fakat bu işgal planı Tişrîn barajı ve Qerekozak köprüsünde direniş duvarına çarptı.
Baas rejiminin düşüşünden sonra işgalci Türk devletine bağlı çeteler arasında anlaşmazlıklar boy göstermeye devam ederken Arap kökenli Sunni çete grupları savaşmak istemeyip Halep, Humus ve Şam’a kaçmaya başladı. Sultan Murad çete grubu savaş alanından kaçmaya çalışan çeteleri ölümle tehdit ederken 25 çeteyi de yakaladı. Savaş sahasında kendisine bağlı çete sayısı, QSD savaşçılarına göre kat be kat fazla olmasına rağmen ağır darbeler alan işgalci Türk devleti, bir yandan MİT güdümündeki Türkmen kökenli çetelerin yanında sözleşmeli subay ve çavuşlarını savaş cephesine sürerken diğer yandan azılı DAIŞ çetelerini harekete geçirdi. Geldiğimiz noktada işgalci Türk devletinin bir adım dahi ilerleyemediği, barbarca sivil halkı hedef alarak kendi toplumunun gazını almaya çalıştığı net bir şekilde görülüyor.
Sadece Tişrîn barajında toprağını ve suyunu koruyan, işgal saldırılarına karşı sesini dünya kamuoyuna duyurmaya çalışan sivil halka yönelik, işgalci Türk askerlerinin bizzat koordine ettiği ve çetelere tahsis ettiği drone ve SİHA saldırılarında şimdiye kadar aralarında kadınların, doktorların, siyasetçilerin ve halk sanatçılarının da olduğu 21 sivil katledildi, 120’den fazla sivil yaralandı. 46 gündür Rojava kantonlarına yönelik işgalci Türk devleti ve çetelerinin yaptığı saldırılarda ise 6’sı kadın 2’si çocuk olmak üzere 45 sivil katledildi. Yüzlerce sivil yaralandı.
Kuzey doğu Suriye sahasındaki varlığını devam ettiren Koalisyon güçleri, işgalci Türk devletinin İHA/SİHA ve F16 savaş uçakları ile bölgedeki yaşam kaynaklarını ve sivil alanları bombalamasına izin verirken, DAIŞ’in en azılı çete gruplarından olan Özbek çetelerin sahaya sürülmesine karşı kör, sağır, dilsizi oynamaya devam ediyor. Kuşkusuz bu sessizlik, kirli planların genişliğini ve derinliğini ortaya koyuyor.
Bu kirli planlar çerçevesinde son kozunu oynayan işgalci Türk devletinin MİT eliyle DAIŞli Özbek çeteleri Tişrîn ve Qerekozak bölgesine kaydırmaya başladığı öğrenildi.
Edindiğimiz bilgilere göre işgalci Türk devleti 16 Ocak 2025 tarihinde MİT’in koordinesiyle, isimlerini teyit ettiğimiz azılı 13 DAIŞli Özbek çetesini Suruç’un Mürşid Pınar Sınır kapısından Tişrîn ve Qerekozak bölgelerine gönderilmek üzere geçirdi.
Suriye’nin Latkiye bölgesinde bulunan Türkmen dağında bulunan DAIŞli Özbek çeteler önce Hatay’da bulunan özel kampa sonrasında Mürşid Pınar Sınır kapısından Suriye geçirildikleri öğrenildi.
İçlerinde intiharcı, sabatoj ve drone uzmanı bulunan DAIŞli Özbek çetelerin isimleri ve görevleri şöyle;
-Ebdelah Kotşarof, Özbek çete grubunun askeri liderlerinden. Şu anda Mürşid Pınar bölgesinde operasyonu komuta eden MİT üyeleri ve TSK komutanlarıyla beraber kalıyor.
-Mislim Şaktar, Özbek çete grubunun lideridir. Şu anda Murşid Pınar bölgesinde konumlanan çete aynı zamanda drone uzmanlarındadır.
-Murad Sabirof, Özbek çete grubu askeri komutanlarından. Şu anda Mürşid Pinar Sınır bölgesinde konumlanmış.
-Şewket Yoldaşêf, Özbek çete grubunda askeri komutanlardan. Şu anda Tişrîn bölgesinde olup patlayıcı ve sabatoj uzmanı.
-Sarîn Hemîda Canova, 36 yaşındadır. İntihar saldırıları için eğitim görmüş.
-Mihemed Encêla Edas, Aslen Özbekistanlı olan çetenin Britanya kimliği de var.
-Ebdil Ezîz Seîdof, daha önce Minbic’te Koalisyona ait devriye geçişi sırasında saldırı planlayan çete intihar saldırıcılarındandır.
-Elyor Kamîlof, İntihar saldırıları için hazırlanmış.
-Sadiq Razaqof, DAIŞ’in şeriat emirlerindendir.
-Otrîk Sîyêfîf, DAIŞ’in üst düzey çetelerinden, şu anda Tişrîn bölgesinde El Emşat çeteleri arasında çeteleri koordine ediyor.
-Hesîb Bextiyar, şu anda El Hemzat çete grubu içerisinde Tişrîn bölgesine yönelik saldırıları yürüten çete emirlerinden.
-Cemşîd Bihrez, MİT ve El Emşat çete grubu arasındaki ilişki ağından sorumlu çetedir.
-İslam Riyaman, Askeri sorumlulardan. Tişrîn bölgesinde Qebîr Emo köyünde El Emşat çeteleri içerisinde ağır silahların kullanımından sorumlu.
DÊR HAFIR’DA DAIŞ’İN UYUYAN HÜCRELERİ HAREKETLİLİĞİ
İşgalci Türk devleti tüm teknik, ağır silah ve savaş suçu saldırılarına rağmen Tişrin ve Qerakozak’ta bölgesinde QSD, YPG ve YPJ savaşçıları ile halkın direnişi karşısında bir çıkmaza girmesi üzerine daha önce Minbic’in Dêr Hafir bölgesinde konuşlandırdığı DAIŞ uyuyan hücrelerini harekete geçirdi.
İşgalci Türk devleti tarafından harekete geçirilen DAIŞ hücrelerinin konuşlandırıldıkları yer ve isimlerine ulaştık;
-Ebdelah Xalid El Ehmed; Anne adı Hudaya ye, Dêr Hafir’ın Amir Caca köyün doğusunda konuşlandırılmış.
-Ebdilhadî Elseîd El Ebterî; Dêr Hafir’ın Ebid El Musa Caddesinin sonunda konuşlandırıldı.
-Mistefa Ebdilxenî El Mihemed; Anne adı Sikera, Dêr Hafir’ın El Tebeş Caddesinin girişinde konuşlandırıldı.
-Elî Ibrahîm Elnayif; Anne adı Eliya Dêr Hafir’da Uqbes Okulun batısındaki evde konuşlandırıldı.
-Hesen Ebdil Mecîd; Anne adı Emuna. Dêr Hafir’ın Fehmi Hastanesinin yanındaki evde konuşlandırıldı.
-Hesen Elî El Hesen; Anne adı Fatma, Dêr Hafir’ın El Tebeş mahallesinde konuşlandırıldı.
-Besam Riyad Ebû Risan; Anne adı Wesmiya, doğum tarihi 1986, Dêr Hafir : navê dê Wesmiya ye, ji dayikbûna 1986 ye, li Dêr Hafir Kliniği yan binasında konuşlandırıldı.
– Fêsel Raxib Elhemkî; Anne adı Eric, 1988 doğumlu, Dêr Hafır’ın Fehmi Hastanesi Caddesi 14 nolu hanede konuşlandırıldı.
İşgalci Türk devleti ve MİT’in, özel eğitimli DAIŞli Özbek çeteler eliyle sahada daha büyük saldırılara ve katliamlara hazırlandığı kesin. Ayrıca QSD Basın merkezinin, işgalci Türk devletine ait düşürülen insansız hava aracı üzerinden elde ettiği görüntüler bir kez daha işgalci Türk devleti ve MİT’in Rojava’daki sivil katliamları nasıl koordine ettiğini kanıtladı.
Militan RÊHAT