28 Ekim 2012 Pazar Saat 07:58
Malum son zamanların tartışılmaya çalışılan genel konularından bir tanesi okulların yakılması!
Geçtiğimiz hafta Iğdır’da bir köy okuluna yönelik yaşanan mevcut duruma, mal bulmuş mağribi misali sarılan AKP’liler her fırsatta konu hakkında nutuk atmaya devam ettiler.
Hatta bu konuda ulusal basında da “okulumdan elini çek gibi kampanyaları örgütlemeye çalıştılar.
Okullarda yaşanan duruma yönelik tartışmalar geçen seneden kalma olmasına rağmen, okulların yaşadığı sıkıntı ve ortaya çıkarttığı sıkıntılar ise neredeyse cumhuriyet tarihi boyunca bulunmakta.
***
Bugün şöyle bir anket yapılsa
Türkiye genelinde buna Kürt illeri de dahil edilerek, okulların isimleri arasında bir yarışma yapılsa nasıl bir sonuç ortaya çıkacak?
En fazla hangi isimler vardır okullarda?
Hemen hemen herkesin vereceği cevap bellidir. Bugün Türkiye’deki okullarda isim birinciliği M. Kemal’e aittir.
Öyle herhangi bir şekilde bu durumu izah edemezsiniz. Okullarda asimilasyon dediğimiz şey, sadece dil’le sınırlı kalmıyor.
Okul öncesinde ve sonrasında da bu durum devam ediyor. Yani kesintisiz bir şekilde işlenen süreçtir asimilasyon!
Bu arada hatırlatmak gerekirse Tenzile Ana adlı okulun önceki adı Atatürk’müş!
***
Okullar konusunda özellikle cemaatçi çevrelerin yaklaşımları malum! Bu alanda örgütlenmiş ve buradan sonuç almayı kafalarına koymuş durumdalar.
Ülke gündeminde yer alan okullara yönelik boykot ve yakma gibi girişimlere neredeyse ifrit oluyorlar.
Çünkü her şeyden önce bu konuda yaşadıkları bir dumur ortaya çıkıyor.
Ondan dolayı da bazı çevrelerin de desteklerini alarak konu hakkında daha fazla söz hakkına sahip olmaya çalışıyorlar…
Okulların yakılmasına yönelik her yerde Kürtlere, PKK’ye saldırıyorlar.
***
Ama bunun yanında cumhuriyetin bu sıkıntılı konusunda kendilerinden öncekilere benzeşmeye de çalışmaktan geri kalmıyorlar.
Özellikle isim konusunda!
Şimdi bazı haber kupürlerinde Van’da açılacak yeni okulun adının “Tenzile Ana Okulu olacağı belirtiliyor.
Açıklık getirmek gerekirse Tayyip Erdoğan’ın anasının adının taşındığı bir okul, Kürtlerin ilinde ve Kürtlerin içinde kuruluyor!
İşte bu gerçeklik bile asimilasyonun Kürtler üzerinde ne kadar sinsice yürütüldüğüne dair oldukça çarpıcı bir örnek oluyor.
***
Konuyu boykota ve ardı sıra gelişen sıcak gündemlere boğmak gereksizdir. Konunun anlaşılması bir yana bu söylemler ve yaklaşımlar, daha karmaşıklaşması ve içinden çıkılmaz bir hal almasına neden olmaktadır.
Bu ve benzeri asimilasyoncu politikalar konunun önemini ve cemaatçi çevrelerin neden bu kadar yırtındığını daha iyi ortaya koymaktadır.
Önemli olan bu yaklaşımlar karşısında Kürtlerin nasıl bir tutum takınacağıdır?
Çünkü günümüz de AKP ve yandaşları sürekli olarak, asimilasyonun sona erdiğini ve artık tedavülden kalktığını dillendirmekte!
Öyle olduğunu savunma ile bu gelişmeleri nasıl yan yana koyabiliriz?
Böyle bir okulda Kürtlerin eğitim sistemini devam ettirmelerini beklemek, bunu öngörmek ve “okulumdan elini çek gibi sanal platformlarla mahalle baskısı oluşturmaya çalışmak beyhudedir.
Bunun yerine kendine kürdüm diyen herkesin bu okulun karşısında ciddi bir tavır takınması gerekir, hatta bu ve benzeri okulların asimilasyon kampları olduğunu bilince çıkararak yerle bir etmeleri gerekir…
Jan Ararat
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info