Kürtler, klasik bir ulusal mücadelenin çok ötesinde, halkların kardeşliğini esas alan, kadın özgürlükçü, devletsiz, doğrudan demokrasi diyebileceğimiz komünal öz yönetimi inşa etmek ve insanlığa armağan etmek için mücadele ediyorlar. Devletin, devletlerin, her türlü tekniğin ve silahın kullanımına rağmen Kürt devrimci direnişi durdurulamıyor. Çünkü amacı insanlık olanlar her zaman kazanırlar. Beyninde kazananlar her zaman zafer elde ederler. En büyük silah eğitimli, örgütlü ve ideolojik donanıma sahip insandır. Bu özelliklere sahip bir toplumsal gücü hiçbir devlet gücü durduramaz. Devleti beyninde öldürenler sahada devleti yıkıp geçerler. Devletin etkilerini yaşayan ve kendilerini emperyalizm karşıtı görenler ve aslında emperyalizmin ne olduğunu bile bilmeyenler Kürtleri emperyalizmin işbirlikçileri olarak görüyorlar. Bu kadar zavallı olunmaz. Devleti baba olarak görenler, devletin her yalanına inanırlar ve doğru olduğunu düşünürler. Türkiye’de böyle düşünen milyonlar var. Ne de olsa üç kıtada at koşturmuşlar, Viyana kapılarına dayanmışlar, sözde cihan imparatorluğu kurmuşlar, Mısır’a gidip halifeliği çalıp getirmişler.
Böyle bir cihan imparatorluğunun mirası üzerine kurulan bir devlet kendi vatandaşlarına hiç yalan söyler mi? Böyle bir cihan imparatorluğuna kul olurlar, köle olurlar, bekası için ölürler ama hanedan üyeleri saraylarda şatafat içinde yaşarlar, hem de Allah’ın yeryüzündeki temsilcileri olarak. Yıllar önce, Türkiye’de, radikal solcu olan ve Kürt halkına da sempati duyan Türk biriyle sohbet ederken, Türkiye’de ne zaman devrim olacak dedim, öyle sohbet ederken. Bana, “Kemal, Türk halkının önce, 600 yıllık karanlık geçmişiyle hesaplaşması lazım” dedi. ” Bu hesaplaşmayı yapmayan bir halk devrim yapamaz, geleceğini şekillendiremez” dedi. Demek ki bu etki, sözde cumhuriyetle birlikte daha çok ağırlaşarak devam ediyor. Gırtlağa kadar Amerika Avrupa merkezli yabancı sermayenin emrinde çalıştıklarını, yani emperyalizmin bölge karakolu olarak kullanıldıklarını bilmeyen cahil yığınlar, Kürt halkının anadilde eğitim talebini bile, emperyalizmin oyunu olarak görecek kadar akılsızlar. Yani Kürtler anadilde eğitim talep ettikleri zaman emperyalizmin hizmetçileri ve işbirlikçileri oluyorlarmış.
Yıllarca, Türkiye siyasetinde yer alan ve belli bir kesim tarafından alkışlanan Hüsamettin Cindoruk bile, sosyal medyada, bir paylaşımda Türk halkının esas düşmanının cehalet olduğunu söylemişti. Profesör doktor Celal Şengör, Türk halkının, kültür seviyesinin, dünyada kültür seviyesi en düşük toplumlar arasında yer aldığını ve korkunç derecede düşük bir kültür seviyesi olduğunu söylemişti. Bütün bunlar doğuştan gelen şeyler değildir tatbikî. Devletin tarihsel ve güncel olarak toplumun iliklerine kadar sızması, ve insanın beynini ele geçirmesi ve beyni öldürmesidir. Devletin ve iktidarın olduğu yerde toplumda fikirsel olarak beyin ölümü gerçekleşir. Bazı toplumlarda bu biraz aşırı olur. Kürt halkı da, her ne kadar devletsiz olduysa da, inkârcı rejimin etkilerini yakın geçmişe kadar yaşadı ve kendisini tanıyamaz haldeydi. PKK’nin büyük direnişi ve Önder Apo’nun, gerektiğinde teke tek de olsa Kürt bireyiyle ilgilenmesi, derin kişilik çözümlemeleri yapması, devletin ve iktidarın etkilerini bir bir yıktı, Kürt halkı kadınıyla, erkeğiyle, genciyle her bakımdan bir diriliş ve yenilenme yaşadı, tarihi ve yaşamı doğru öğrendi. Demokratik bilinç kazanıp kendi kendisini yönetmesini öğrendi. “Türkiye devrimi bizim boynumuzun borcudur ” diyen PKK’nin emperyalizmle ne ilgisi olabilir?
Ancak akıl tutulması yaşayanlar PKK’nin emperyalizmle iş birliği yaptığını düşünürler. İnsanlar bu kadar akılsız olamazlar. PKK’nin emperyalizmle iş birliği içinde olduğunu söyleyenler NATO’nun Türkiye’de ne işi olduğunu hiç kendilerine sormuyorlar. 1950/60 arası, Türkiye Kore’ye, emperyalizme hizmet olsun diye binlerce asker gönderdi, Bosna’ya ve Afganistan’a asker gönderdi ve yüzlercesi öldü ama Türkiye’de kimse bunu sorgulayacak beyne sahip değil. Kaz dağlarını kaz gibi yolan emperyalist güçlerin maden şirketlerini kimse sorun yapmıyor. Kürtlerin emperyalizmin işbirlikçileri olduğunu söyleyenler cahil bile değiller zihinsel engelliler/özürlüler. İnsan biraz kendi kendine sorar, emperyalizm nedir? diye. Baştaki/ler ne söylerse sorgusuz sualsiz inanıyorlar. Dünyada, devletin etkisini en çok yaşayan toplum Türk toplumudur. Bundan dolayı Kürt sorununun çözümü Türkiye’yi gerçekten demokratik bir ülke yapar ve Türk halkıda iyi bir demokrasi eğitimi alırsa, doğru bir tarih bilincine sahip olur ve sorgulama, eleştirme kültürü gelişir. Aksi halde Türk halkına yazık olur. Devlet ve iktidar, siyasal Türkçülük ve siyasal dincilikle, devletin sözde bekasıyla Türk halkının beynini felç etmiştir. Kürt halkının emperyalizmin işbirlikçileri olduğunu söyleyenler, insanın ağzıyla değil kulağıyla nefes aldığını düşünürler.
Kürt halkının anadilde eğitim talep etmelerinin emperyalizmle ne ilgisi, ne gibi bir bağı olabilir? Kürt halkı ve PKK, söylendiği gibi Amerika ve Avrupa’yla iş birliği içinde olsalardı Önder Apo Türkiye’ye korsanca yakalanıp teslim edilir miydi? Amerika ve Avrupa Türkiye’den korktuğu için mi Önder Apo’yu Türkiye’ye teslim etti? Emperyalizm yıllarca Türkiye’yi kullandığı için ve Türkiye’yi kendisine daha çok bağımlı hale getirmek için Kürt halkının inkârı ve soykırım için Türkiye’ye her türlü desteği verdi, veriyor. Türkiye’nin Kürt halkını inkâr ve soykırımda ısrar ettiğini bilen emperyalist güçler, bu konuda Türkiye’ye verdikleri destek karşılığında Türkiye’yi adeta öldürdüler, Kürt halkını soykırıma uğratma için, Türkiye emperyalizmin uydusu oldu ve pazarlamadığı bir şeyi kalmadı. Ama devletin etkisini derinden yaşayan ve Kürt halkını emperyalizmin işbirlikçileri olarak görenler için bayrak dalgalanıyorsa, marş söyleniyorsa, sarayda yaşananlara aç karnına kulluk ve kölelik yapsalar da sorun yok. İşte bundan dolayı Önder Apo devletin ve iktidarın toplum yaşamında olmaması gerektiğini belirtiyor. Farkında olmadan emperyalizmin kölesi olanlar Kürtleri emperyalizmin işbirlikçileri olarak görüyorlar.
Oysaki Kürtler Türkiye’yi gerçekten demokratikleştirip emperyalizmin bataklığından kurtarmak istiyorlar ama aklı eksikler Kürtlerin emperyalizmin işbirlikçileri olduğunu söylüyorlar. Adama sormazlar mı, NATO üsleri Türkiye’de ne yapıyorlar, piknik mi yapıyorlar? diye. Anadolu çocuğu olan Ahmet ile Mehmet’in, Korelilerle ne sorunu var ki Kore’ye savaşmaya gitti? Türkiye emperyalist güçlere beş yüz milyar dolar borçludur. Türkiye NATO’dadır. Emperyalizm NATO ülkeleridir. Türkiye zaten onlarca yıldır emperyalist güçlerin uydusudur. Kürt halkının, adı geçen emperyalist güçlerle bir gram bile ilişkileri yok tam tersi Avrupa/emperyalist ülkelerde Kürt halkının dernekleri baskı altında tutuluyor, Kürtler kriminalize ediliyor, tutuklanıyorlar. Böyle düşünen bir topluma aslında kızamıyorum, sadece üzülüyorum. İnsan bu kadar akılsız olmaz, olamaz. Bazen, bire bir konuştuğum, sohbet ettiğim Türkler oluyor, uzun uzun, emperyalizmin, kapitalizmin, sosyalizmin ne olduğunu, Kürt halkının kendi ulusal varlıklarının kabulü için mücadele ettiklerini, Türkiye’yi gerçekten demokratikleştirip emperyalizmin bataklığından kurtarmak için mücadele ettiklerini söylüyorum, ikna olanlar oluyor, bazıları da söyleyecek cevap bulamıyorlar, susuyorlar.
Ancak Türkiye’de ikna olmaları geren milyonlar var ve bu ikna olma durumu Türkiye halkının iyiliği ve özgür geleceği için olmazsa olmazdır. Kürt halkının ulusal devrimci demokratik mücadelesi aynı zamanda Türkiye’nin demokrasi mücadelesidir. Demokrasinin ne olduğunu öğrenen Türkiye halkı işte o zaman emperyalizmin ne olduğunu öğrenir. Aksi halde papağan ne öğrenirse onu tekrarlar ve çevresine maskara olur. Bazen öyle komik duruma düşüp, Türkiye’nin anti emperyalist olduğunu bile söyleyenler oluyor. Türkiye sanki sosyalist bir ülke, sanki anti kapitalist bir ülkede, emperyalizme karşıymış. Anti emperyalist olmak için, önce anti kapitalist olmak gerekiyor. Mesela Küba anti emperyalist bir ülkedir çünkü anti kapitalisttir, sosyalisttir. Bol keseden atıp tutuyorlar, emperyalizm karşıtı oluyorlar. Emperyalizmin en sadık hizmetçileri her nasıl oluyorsa emperyalizm karşıtı oluyorlar ve Kürtlerinde emperyalizmin işbirlikçileri olduğunu söylüyorlar. Bu kadar akılsızlık olmaz. Bunu söyleyenlere göre güneş kuzenden doğuyor güneyden de batıyor. Her şeyi yalan, hile ve sahtelik üzerine kurulu bir devletin etkisini yaşayan bir toplumdan gerçek şeyleri beklemek gerçekçi olmaz. İşte bunun için zihniyet devrimi diyoruz. Yani kültürel aydınlanma.
Kemal SÖBE