• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Serbest Yazılar

Hüseyin Ali Yazdı – REHİNE ve KONSOLOSLUK OYUNU

Yayınlayan Lekolin
15 Mart 2020
Kategori: Serbest Yazılar
255 2
A A
Hüseyin Ali Yazdı – REHİNE ve KONSOLOSLUK OYUNU
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

15 Eylül 2014 Pazartesi Saat 10:36

ABD İŞID’e karşı kara harekatı yapmadan savacağını açıkladı. Türkiye ise IŞİD’e karşı savaşmak istemediğini ortaya koydu. Gerekçe olarak ise rehine konsolosluk çalışanlarını göstermektedir.

Türkiye’nin IŞİD’e karşı politikasını iyi
ortaya koymak lazım. Çünkü Türkiye halkını ve Kürtleri esas olarak Türkiye’nin
IŞİD’e karşı politikası ilgilendiriyor.

IŞİD esas olarak Irak’ta ortaya çıkmış bir
örgüttür. ABD’nin Irak’a müdahalesi sonrası Sünniler içinde ortaya çıkan bir
örgüttür. O sıralarda Irak El Kaidesi olarak ifade edilen örgüt IŞİD’tir.
ABD’nin Irak işgali döneminde Baasçılarla ittifak içindeydi. Türkiye’nin Irak
Sünnileriyle ilişkisi ABD işgali döneminde el altından ve gizli sürerken, ABD
çekildikten sonra açık hale gelmiştir. Hem Baasçılarla hem de IŞİD’le ilişkisi
olan Tarık El Haşimi’nin Irak’tan kaçtıktan sonra Türkiye’de ağırlanması bunun
en somut ifadesidir.

Türkiye’nin IŞİD ile ilişkisi Suriye’deki
iç savaşla daha da netleşmiştir. Türkiye hem Esad hem de Kürt karşıtlığı
nedeniyle Suriye’deki İslami örgütleri desteklemiştir. Bunlar hem Esad’ı
yıkacak, hem de Rojava devrimci güçlerini ezecekti. Yeni oluşacak devlet
üzerinden Türkiye Ortadoğu kapılarını açacaktı. Yeni Suriye üzerindeki
etkisiyle Ortadoğu’nun en etkili gücü haline gelecekti. İşte bu nedenle Suriye
muhalefeti içindeki Kürtlerle savaşacak örgütleri destekledi. Suriye muhalefeti
içindeki bu güçlere verdiği desteğin birinci şartı Kürtlere karşı savaşmaydı.
Nitekim Ceylanpınar’da Serekani’ye yönelik saldırılara ise açıkça destek
vermişti.

Türkiye Esad’ın yıkılmasıyla kendisiyle
işbirliği içinde olacak mezhepçi bir Sünni devleti arzuladı. Irak’ta Maliki’nin
yıkılması, Şiilerin güç kaybedip Irak’ta Sünnilerin etkinliğinin artması,  en önemlisi de IŞİD’in Rojava’da PYD ile
savaşması ve yenilgiye uğratması hedefi vardı. Bu nedenle IŞİD’i
desteklemiştir. Musul’un işgal edilmesinde de Türkiye’nin rolü belirleyicidir.
Bu konuda KDP ve Irak’taki Sünnilerle birlikte IŞİD’le ittifak yapmışlardır.
Kuşkusuz IŞİD’in kısa sürede büyümesinde uluslararası güçlerin de dolaylı
desteği vardır.  Onlar da IŞİD’in Irak ve
Suriye’yi parçalayıp birbiriyle savaşacak bir bölge konumunun yaratılmasını
kendi çıkarlarına görüyorlardı.

Türkiye’nin mevcut amaçları değişmemiştir.
Özellikle Rojava Devrimini yıkma ve PKK’yi zayıflatma hedefini bırakmamıştır.
Bunu başaramıyorsa bile IŞİD’i PYD’ye ve PKK’ye saldırtıp uğraştırma, ve bu
temelde Kürt sorununda rahatlamayı hesaplamaktadır. Bu hesapla IŞİD’e karşı
savaşmak bir yana, IŞİD’i desteklemeye devam etmeyi düşünmektedir. Hatta
şimdiye kadar IŞİD’i bir pazarlık konusu olarak kullanmak için desteklemiştir.
Şimdi de IŞİD’i pazarlık konusu ve şantaj aracı olarak kullanmak istemektedir.
Tabii ki en başta da Rojava Devrimine, PKK’ye ve Kürtlere karşı. Türkiye’nin bu
politikası anlaşılmadan IŞİD ile ilgili tutumunu anlamak mümkün değildir.

AKP yanlısı yazarlar okunduğunda IŞİD’e
karşı savaştan rahatsız oldukları, hatta IŞİD’e karşı yürütülecek savaşta
IŞİD’e karşı savaşanların kaybetmesini isteyen bir dil ve üslup vardır. Alında
AKP, yandaşı yazarların tutumuyla yakayı ele vermektedir. AKP-IŞİD ortaklığı bu
yandaş yazarların tutumundan açıkça anlaşılmaktadır.

IŞİD’i en fazla Türkiye desteklerken,
Türkiye IŞİD’in tüm lojistik desteğini karşılayan ülke olurken, Türkiye IŞİD’in
tücaret yaptığı esas ülke haline gelmişken, petrolünü Türkiye’ye satarken,
savaşçılarını Türkiye üzerinden getirtirken, IŞİD’in düşmanları ile Türkiye’nin
düşmanları ortakken, Musul’un işgalini ortak yapmışlarken IŞİD Türkiye’nin
konsolosluk görevlilerini neden bırakmasın?! Buna akıl sır erer mi? Burada bir
bit yeniği aranmaz mı? IŞİD neden en temel müttefiki ve destekçisinin
konsolosluk çalışanlarını bırakmasın?

İddia etmiyoruz, gerçeği söylüyoruz.
Konsoloslukların bırakılmaması danışıklı dövüştür. IŞİD de Türkiye de bu
işbirliğini gizlemek için konsolosluk çalışanlarının Musul’da misafir
edilmeleri üzerinde anlaşmışlardır. Öyle ki konsolosluk yetkilileri zaman zaman
Türkiye içinde yazışma içinde bile olmuşlardır.

Türkiye IŞİD’e karşı yürüttüğü şu anki
politikaya gerekçe yapmak için konsolosluğun orada kalmasını kabul etmiştir.
Böyle bir durum hem IŞİD’in hem de Türkiye’nin işine geldiği için konsolosluk
çalışanları Musul’da tutulmaktadır. Bunu ABD iyi bilmektedir. Bu nedenle şu
anda AKP’nin bu gerekçesine inanmamaktadırlar.

AKP IŞİD’in yenilmesini istemiyor. IŞİD’in
saldırarak Rojava Devrimini güçsüzleştirmesini ve oyalamasını istiyor. Yine AKP
PKK’yi IŞİD’le uğraştırarak kendi iktidarını sürdürmeyi hedefliyor. Tüm amacı
iktidarını biraz daha sürdürmektir. Herhalde çözüm süreci dediği oyalama
politikasını böyle sürdüreceğini sanıyor. IŞİD’i bunun için destekliyor. IŞİD’e
karşı bu nedenle tutum almıyor.

AKP hükümeti ve Türk devleti bilmeli ki,
PKK ve önderliği demokratik siyasal çözümü halklar için doğru bulduğu için bu
yöntemi deniyor. Ortadoğu’daki tüm sorunları çözecek anlayışın Türkiye’yle
Kürtler arasındaki sorunun demokratik çözümü olduğuna inanıyor.  PKK ve Kürt Özgürlük Hareketi de bu nedenle
Kürt Halk Önderinin tutumunu destekliyor. Ancak AKP bunu yanlış anlayıp adım
atmazken, Kürt Özgürlük Hareketi ve Kürt halkı da AKP’yi adım atmada teşvik
etmek için fazla zorlamadı. AKP ise bu tutumu istismar etti. Yoksa
çatışmasızlığın sürdürülmesi ve mücadelenin yükseltilmemesinin başka bir nedeni
yoktur.

PKK’nin ve Kürt Özgürlük Hareketi’nin
gerekirse dört cephede savaşma zihniyeti ve stratejisi vardır. Buna gücü de
vardır. Gerillanın kapasitesi  dört
cephede mücadele edecek düzeydedir. Türk devleti bilmeli ki gerilla çözüm
olmuyorsa mücadeleyi başlatma sabırsızlığı içindedir. Türkiye hiç kendini
kandırmasın, PKK ve Kürtler dört cephede savaşmaya hazırdır. Böyle bir savaşta
ne PKK ne Kürtler kaybeder. Ancak Kürtler sorunları demokratik siyasal
yollardan çözmek istiyorlar. Çünkü halkların kardeşliği ve eşitliği bu
hareketin ideolojik ve felsefi görüşüdür.

IŞİD yenilirse PYD  güçlenir, Kürtler Rojava’da güçlenir ve statü
kazanır kaygısını taşıyan Türkiye yanlış hesap yapmaktadır. Yanlış hesap
Kürtlerin özgürlük iradesi ve mücadelesinden dönecektir. IŞİD’in varlığından
kendisinin kazançlı çıkacağını düşünen AKP ve Türkiye IŞİD’le birlikte
yenilecektir. AKP ile IŞİD ilişkisini ve gizli ittifakını da kimse
yutmayacaktır.

 Hüseyin Ali

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.lekolin.org –
www.navendalekolin.com –
www.lekolin.net –
www.lekolin.info

 

0

21

JA

:” ”

:””

“Cambria”,”serif”
mso-ascii- Cambria

mso-hansi- Cambria

Etiketler: -AliaraştırmaHuseyinKONSOLOSLUKkurdiKurdishkurdistanLekolinOYUNUREHINETurkishTürkiyeVEwww.lekolin.infowww.lekolin.netwww.lekolin.orgwww.navendalekolin.comYazdi
Önceki yazı

Herkul ve Hüda Par Sayfaları Hacklendi

Sonraki Haber

STEPHEN HADLEY: KÜRTLER SURIYE’DE DAHA FAZLA ÖZERKLIK ALACAK

Benzer Haberler

Kadın Bir Gerillanın Bakışı
Politik Analiz

Kadın Bir Gerillanın Bakışı

11 Ekim 2022
ŞER!
Politik Analiz

ŞER!

29 Eylül 2022
Bu Genci Tanıyor Musunuz?
Politik Analiz

Bu Genci Tanıyor Musunuz?

23 Eylül 2022
Sonraki Haber
STEPHEN HADLEY: KÜRTLER SURIYE’DE DAHA FAZLA ÖZERKLIK ALACAK

STEPHEN HADLEY: KÜRTLER SURIYE’DE DAHA FAZLA ÖZERKLIK ALACAK

Öne Çıkan Yazılar

  • Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

    Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

    510 Paylaşım
    Paylaş 204 Paylaş 128
  • HÜDA PAR’ın Resmi Sitesi Hacklendi

    540 Paylaşım
    Paylaş 216 Paylaş 135
  • JİTEM ve Hizbulkontra’nın Sahneye Sürülmesi

    529 Paylaşım
    Paylaş 212 Paylaş 132
  • Önder APO, Hizbulkontracıların Serbest Bırakılmalarına Ne Demişti?

    532 Paylaşım
    Paylaş 213 Paylaş 133
  • Asena Meral’in Seçim Oyunu

    557 Paylaşım
    Paylaş 223 Paylaş 139

Önerilenler

Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

HÜDA PAR’ın Resmi Sitesi Hacklendi

JİTEM ve Hizbulkontra’nın Sahneye Sürülmesi

Çökertme Politikasının Maşası: Üniformalı Kadın Ve Çocuk Katilleri

Önder APO, Hizbulkontracıların Serbest Bırakılmalarına Ne Demişti?

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Araştırmalar
  • Basın Bültenleri
  • Basından Seçmeler
  • Belgeler
  • Dizi Yazı
  • Dış Basından
  • Duyurular
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
  • Haberler
  • Kadın
  • Kim Kimdir?
  • Kronoloji
  • Kürdistan Tarihi ve Dili
  • Makaleler
  • Okuyucudan
  • Özgürlük Perspektifleri
  • Politik Analiz
  • Röportajlar
  • Serbest Yazılar
  • Teknoloji

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç