26 Mart 2020 Perşembe Saat 05:36
Bilindiği gibi Çin son yıllarda global düzeyde büyüyen, gelişen ve dünyanın önemli ülke
ve pazarlarına girmeyi başaran bir ülke olmuştur. Bu virüs’ün genetik bir
geçmişi olmadığı ve dolayısıyla da bir gelececeğinin de olmayacağı zaten
biliniyor. Son 15 yıldır kapitalizm büyük bir bunalım yaşıyor. Bu bunalım küçüklü
ve büyüklü olmak üzere her ülkede sayısız iş yerinin ve şirketin iflasını
beraberinde getirmiştir. Domuz gribi ve kuş gribiyle dünya büyük bir sıkıntıyı
geride bıraktı. Domuz gribi ve kuş gribinden söz eden var mı? İnsanlar mevcut
ekonomik/politik sistemi yani kapitalizmi her ülkede sorgulamaya ve çözüm aramaya
koyuldular. Sistemin bazı sözcüleri bile, bunun artık eskisi gibi olmayacağını,
değişmesi gerektiğini konuşur oldular. Daha fazla kazanç ve kar yerine biraz da
insan odaklı ve insani değerleri mezkezine alan bir sistemin olması gerektiğini
dile getirdiler. Tabi bunu dile getirirlerken, bu iyi niyetten kaynaklı bir açıklama
olmaktan öte, bir tedbir alma anlamına gelen açıklamalardı. Kapitalizmin
vicdanı ve merhameti olmadığını aslında en fazla da kendileri biliyordu.
Çünkü kendilerinin kurduğu ve topluma dayattıkları bir sistem olmaktadır. Çözüm
üretemeyen bir sistemi toplum daha fazla omuzlarında taşıyamaz. Nitekim başta
Fransa olmak üzere birçok ülkede günlerce süren ve hala devam eden ve
hükümetleri cidden korkutan bir kitlesel eylemlilikler söz konusudur.
Türkiye’de bile son yıllarda insanlar mevcut hükümeti ve sistemi sorgular
oldular. Bütün bu olup bitenler, yeni bir sistem arayışını ortaya koyuyor ve
sistemin sahipleride kendi cephelerinde bunu engellemek için ellerinden geleni yaptıkları
gözleniyor. Son aylarda ortaya çıkan ve bütün dünyayı etkileyen vürisle,
medyanın ne kadar insanlar üzerinde etkili olduğunu ve insanları nasıl
yönlendirdiğini görmüş olduk. İnsanlar TV ve gazetelerin, sosyal medyanın
vermiş olduları haberlere göre yaşıyor, hareket ediyorlar. Son üç aydır kimse
Çin ile ticaret yapmamaktadır ve bunun sonucu olarak Çin’de sayısız şirket
iflas etti Bu virüs’ün nasıl olduğu ve nasıl yayıldığı, bulaştığı üzerinde
doğru ve mantıklı tıbbi bir açıklama bile yapılmıyor. Hiç kimse kalkıpta, kuş
gribi ve domuz gribi nerede kaldı diye bir soru sormuyor.
Bu vüris, geçmiş genetiği olmayan bir vüristir. Ve gerçek olup olmadığı bile net
değildir. Her ülkenin merkezi büyük medyasıda bu konuyu balon gibi şişirdikçe
şişirip toplumu sıkıntıya koyup ve gereğinden bile çok fazla şeyler yapmalarına
yol açıyor, haftalarca yetecek alış veriş gibi. Bu vüris’in özelliklede
yaşlıları öncelemeside düşündürücü değilmidir? 65 yaş ve üstüler daha çok
etkilenecek deniyor. Kapitalizm yaşlıları kendisi için bir yük ve masraf olarak
görüyor olmasın. İnsan doğal yaşamdan koptu, koparıldı. Her şeyin sahtesi icat
edildi, üretildi. Para kazanmak için türlü türlü gayriahlaki şeyler yapılıyor.
Silah tüccarları ve ağaları para kazansınlar diye savaş çıkarıyorlar. İlaç
fabrikaları kapanmasın, para kazansınları diye hastalık ve vüris çıkarıyorlar
yada vüris varmış ve her tarafa yayılıyormuş türünden haberler en güçlü merkezi
medya devleri tarafında servis edilir ve toplum böylece denetlenir, yönlendirilir.
Son günlerde aman kimse evinde çıkmasın, kimse kimseye yaklaşmasın, konuşmasın
haberleri hatta uyarıları ve yasakları var. İnsanlar memleket meselelerini ve savaşları
bir tarafa bırakmış, can derdine düşmüşler. Bütün bunlar aslında en büyük
silahın medya olduğunu ve insanları nasılda etkilediğini gösteriyor.
Para-sermaye-kapitalizm dar boğazda ve kriz yaşıyor. Bunu düzeltmeleri ve
yerli, yeine oturtmaları gerekiyor. Bunu nasıl yapacaklar, toplumu nasıl
etkileyeceklar. Kapitalizm kendi ömrünü uzatmak istiyor, toplumu yeniden dizayn
etme gereği duyuyor.
İnsanın kendi eliyle yarattığı ve yaşadığı ve toplumlara dayattığı en büyük virüs ve
bütün kötülüklerin kaynağı kapitalizmdir. Savaşların, sömürünün, sınırların,
sınıfların varlığı bundandır. En büyük virüs savaşlardır, sınıflardır, sömürüdür,
sınırlardır. En insani bir düzende bile doğal olarak genetik olarak hastalıklar
ve sorunlar illaki olur ama çözümde üretilir. Küba, bu vürise çare bulduğunu
açıkladı ve her yere doktor gönderiyor hemde büyük riskler alarak. Sanal bir
hastalık yada kendi kozmik labaratuarlarında bir vüris üretirler ve falanca
hayvanda kuşta yada balıkta falanca şehirde bulaşmış ve yayılmış şekliyle
haberler dünyayı sarar, ve işte sonuç şimdi bütün dünya CORONA vürisiyle
boğuşuyor. Nasreddin hoca’nın eşşeğini önce kaybedip, hocayı üzmüşler, sonrada
bulup, hoca, eşşeğini bulduk deyip sevindirmişler. Önce hastalık ve vüris,
sonrada aşı bulup, dünyanın parasını ilaç şirketlerine yada büyük bir şirkete
kazandıracaklar. Kapitalizmin bitmeyen oyunlarıdır bunlar. Bataklık olduğu
sürece hastalıklar üremeye devam eder. Durun bakalım yarın öbür gün bu vüris
bittikten sonra hangi vürisler ve hastalıklar dünyayı bekliyor. Onuda bekleyip
göreceğiz.
Kemal SÖBE
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html