Medya Haber televizyonunda yayınlanan özel bir programa konuk olan KCK Yürütme Konseyi üyesi Mustafa Karasu, gündemdeki konulara ilişki değerlendirmelerde bulundu. Önderliğin durumuna ve Önderlik için yapılan konferansı değerlendirdi.
Karasu’nun Önder Apo’ya ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
Önderliğimizin 25 yıldır esaret altında olma gerçeği var. 25. yılındayız. Bu 25 yıl gerçekten destansı geçmiştir. Dünya tarihinde, insanlık tarihinde, zindanda böyle 25 yıl yaşayan başka bir ne siyasi tutsak olmuştur, ne kişi olmuştur, ne önder olmuştur. Gerçekten de başlı başına romanı yazılacak bir duruştur. Şunu söyleyebilirim: Önder Apo’nun İmralı’daki duruşunu anlamadan Önderlik gerçeği anlaşılamaz. Önderliğin kişiliği anlaşılamaz. Bu bakımdan kuşkusuz Önderliğin dışarıda da mücadelesi vardı. Onlarca yıl mücadele verdi, partiyi kurdu, gerilla mücadelesini başlattı, gerilla yetiştirdi. Kadın özgürlük çizgisinde militanlar yetiştirdi. Bu yönüyle önemli bir mücadele yürüttü. Halkımızın serhildana kalkmasının öncüsü oldu. Bütün bunlar tabii Önderlik duruşunun, Önderlik karakterinin, Önderlik yeteneğinin sonuçlarıydı. Ama derler ya, her şey zorluk anında belli olur. Zorluk anları toplumların, insanların kişiliklerinin ortaya çıktığı anlardır. Bu yönüyle Önderlik de 25 yıldır zindanda Önderlik nasıl bir halk önderi olduğunu, devrimci önder olduğunu ortaya koymuştur. Bu açıdan çok anlamlıdır, değerlidir, öğrenilmesi gereken bir 25 yıldır. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Örnek olacaktır bu 25 yıllık yaşam. Kürt halkı da unutmayacak, hareketimiz de unutmayacaktır. Oradaki duruşa hepimiz layık olmaya çalışacağız.
ÖNDERLİĞİN GÖRÜŞLERİ TÜM DÜNYAYA YAYILIYOR
Tabii ki Önder Apo’nun özellikle zindanda geliştirdiği paradigma öncesi de var ama zindanda daha somut hale getirdi, daha bütünlüklü hale getirdi. Kadın özgürlükçü, ekolojik, demokratik toplum paradigmasını ortaya koydu. Demokratik modernite çizgisini ortaya koydu. Bu temelde devletçi sisteme karşı demokratik konfederalizm sistemini ortaya koydu. Sosyalizmin ancak böyle gerçekleşebileceğini, devletle değil de demokratik konfederalizm ile gerçekleşeceğini ortaya koydu. Kadın özgürlük çizgisini ortaya koydu. Bu şimdi tüm dünyada ezilenlerin, halkların, emekçilerin ideolojik doğrultusu haline gelmeye başladı, gelecektir. Nasıl ki 1800’lü yılların ortasında Marks, Engels, kapitalizmin ortaya çıktığı ve serbest rekabetçi kapitalizmin geliştiği dönemde emekçilerin, ezilenlerin mücadelesine cevap olduysa, geleceği için bir teori ortaya koyduysa ve bu teori 150 yıl ezilenlerin, emekçilerin kılavuz aldığı bir teorik düzeydir. 150 yıl önceydi ama 150 yıl önce kapitalizm de bu kadar gelişmemişti, bilim teknik de gelişmemişti. Sosyalist teori teori ilk defa ortaya konuluyordu. Bu açıdan onun getirdiği eksiklikler, yetersizlikler de oldu. Yoksa gerçekten Marks ve Engels yüksek sorumluluk duygusuyla düşüncelerini ortaya koydular, etkilediler. Hepimizi etkiledi, biz de etkiledi, Önder Apo’nun mücadelesini de etkiledi. Önder Apo da o sosyalist düşüncenin, ondan ortaya koyduğu düşüncelerin etkisinde bu mücadeleyi başlattı. Ama hem bizim mücadelemizin pratiği, hem reel sosyalizmin yıkılışı ve bu temelde de Önder Apo’nun tarihsel toplumu kapsamlı değerlendirmesi, kapitalizmi kapsamlı değerlendirmesi temelinde yeni paradigma ortaya koydu. Bugün bu insanlığın gerçekten yol göstericisi durumdadır. Bu yönüyle bugün gençler, kadınlar, bütün insanlık, sahip emekçiler sahip çıkıyor. Güney Afrika’daki konferansta bu yönüyle anlamlıydı.
ÖNDERLİK SADECE KÜRTLERİN DEĞİL İNSANLIĞIN SORUNLARINA ÇÖZÜM BULUYOR
Güney Afrika’da, Mandela’nın ülkesinde Mandela’nın yoldaşları Önder’e sahip çıkıyor, sahip çıkmaya devam ediyorlar. Dünyada Önder Apo ile Mandela’nın karşılaştırılması var, benzetilmesi var. Doğrudur, ortak yönleri çoktur. Mandela da büyük bir mücadele verdi. O da uzun yıllar cezaevinde kaldı. Önderlik gibi 25 yıl, herhalde daha fazla cezaevinde kaldı. Bu yönüyle halkın özgürlük mücadelesinin öncüsü oldu. Fakat şunu belirtmek gerekir. Önder Apo’nun durumu daha farklıdır. Sadece bir halkın, Kürt halkın özgürlük mücadelesini veren bir önderlik değil, bütün insanlığın sorunlarına çözüm bulan bir önderliktir. Kadınların, gençlerin, ezilenlerin, herkesin… Doğa yıkımına karşı yine ortaya koyduğu düşünceler var. Bu bakımdan Önderlik daha da fazla giderek insanlığın önderi haline gelecek. Her yerde Önderlik için konferanslar yapılacak. Önderliğin düşünceleri anlaşılmaya çalışılacak. Önderliğin düşüncesi anlaşıldıkça da dünyanın sorunlarına çözüm yolları daha kolaylaşacak. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu 21. yüzyılda tarihin tekerleği daha hızlı dönecek. Çünkü Önderlik insanlığın önüne özgürlük ve demokrasinin ideolojik teorik temelini ortaya koymuştur. Bunu ortaya koyduktan sonra tabii ki insanların özgürlük, demokrasi, sosyalizm mücadelesinin tekeri daha hızlı dönecektir, daha da gelişim gösterecektir. Biz bunu ileriki yıllarda göreceğiz. Bu vesileyle Önder Apo’yu, oradaki direnişin oradaki duruşunu selamlıyoruz ve onun ortaya koyduğu paradigmanın pratikleşmesi için hem ülkemizi özgürleştirme açısından, hem Ortadoğu’da demokratikleştirme hem de insanlığın özgürlük mücadelesini geliştirme açısından üzerimize düşen sorumluluğu dün olduğu gibi bundan sonrada yerine getireceğiz.