Devlet organizasyonu kurulduğundan beri karmaşıklaşarak gelişip, kendisini toplum için vazgeçilmez kılarak günümüze kadar gelmiştir. Çokça tanımlamaları yapılmış olmasına rağmen gerçek anlamda bir tanımlamaya kavuşturulamamakla birlikte Devletin var olması sonucunda oluşacak faydaları ve zararları üzerine geniş çerçevede bir görüş birliği sağlanamamıştır.
Kürt halkı olarak yakın tarihte Mahabad Cumhuriyetine sahip olduğumuzu bunun da Rusya’nın desteğiyle kurulduğunu ve kısa bir süre sonra da yıkıldığını bunun dışında da hiçbir şekilde devlet kuramadığımıza tanık olmaktayız. Kurulmaya çalışılan devletler de dar aşiretçi ve millliyetçi çizgiden öteye gidemediğinden dağılmıştır.
Başur Kürdistan’daki son gelişmeleri baz aldığımızda ABD ve TC desteğiyle tüm Başur Kürdistan topraklarını hakimiyeti altına almaya çalışan KDP hamlenin temel adımı olan Zînî Wertê’ye güç yığarak başlatmıştı. Bu hamle ile birlikte başta yerel halk olmak üzere birçok kesimden aydın, siyasetçi, yazar ve aktivist tepki gösterirken şuana kadar KDP güçlerini geri çekmiş değil.
Özellikle bu alanda hakimiyet kurmak isteyen KDP bölgenin stratejik bir noktada olduğunun bilincinde olarak bir bütünüyle güdümünde olduğu ABD’nin planının Türkiye destekli KDP’ye küçük bir devlet kurdurma planı olduğu birçok kesim tarafından dillendirilmeye başlandı.
Son olarak da Rewanduz ilçesi çevresinde bulunan ve Kandil’e hakim olan Zînî Wertê’deki Helemond Tepesi üzerine pêşmerge güçleri yerleştirildi ve ağır silahlı büyük bir güç Gerwani Xiwaru köyüne götürüldü.
TC’nin desteğiyle Başur Kürdistan’da hakimiyet sağlamaya çalışan KDP buna karşılık TC’nin Başur Hükümetine olan Petrol borçlarını sildirirken bir yandan da ABD’nin de yön verdiği küçük bir KDP devleti kurmak için tüm Kürt kazanımları peşkeş çekmektedir.
KDP’nin devlet kurması durumunda Kürt halkına getirileri neler olur?
Küçük bir KDP devletçiği kurulmasıyla kuşkusuz getirileri olacaktır. Başur Kürdistan yer üstü ve yeraltı kaynakları bakımından zengin bir toprak yapısına sahip. Özellikle Başur’un güneyindeki Kerkük, Basra, Meysan, Vasıt ve Diyala petrol bakımından oldukça zengin rezervlere sahiptir. Petrol Dünya’da en çok rehavet gören ve Dünya ekonomisini şekillendiren ekonomik araçlardan biridir. Elde edilen tüm petrol gelirleri devleti yönetenlere kalacak. Şayet halka kalacak olursa toplum arasındaki ekonomik ve sosyal sınıflaşma ortadan kalkmış olacak. Ekonomik bağımsızlıkla birlikte sosyal ve güvenlik alanındaki refah düzeyi artacak. Ayrıca sınırları olduğu ülkelereden aldığı gümrük verigilerinin tümü de devletin kasasına girecek.
Fakat gelgelilim kurulacak bu Kürt (KDP devletiçiği) devleti başta tüm Kürtlerin ve ezilen halkların temsiliyetini yapan dört parça Kürdistan’da yaşayan halklar için 40 yıldan fazladır mücadele eden ve binlerce şehidi olan Özgürlük hareketini tasfiye ederek, ABD ve TC gibi sömürgeci hegemon güçlerin güdümünde kurmak amaçlanmaktadır.
Peki Kurulması planlanan Küçük KDP devletçiğinin Kürt halkından götürüleri neler olur?
Milliyetçi ve aşiretçi bir yapılanmaya dayalı olan KDP, uluslararası ve bölgedeki gelişmelerin açığa çıkardığı bir oluşumdur. TC Devleti’nin Özgürlük Hareketini yok etmeye odaklanan ve her şeyini bu anlayışa dayandıran siyaseti, Batılı devletler tarafından kullanılarak bağımlı hale getirilmiş, Güney Kürdistan’daki işbirlikçi feodal-burjuva önderlikli güçleri desteklemesine ve tavizkar yaklaşımına yol açmıştır.
Uluslararası ve bölgesel gelişmelere dayalı olarak oluşan ve İsrail başta olmak üzere Batılı devletler tarafından desteklenen KDP halka dayanmayan işbirlikçi karakterdeki bir yapılanmadır. Fiiliyatta belli bir oluşuma ulaşsa da, bölgesel ve uluslararası anlamda resmiyete dayanan bir statüsü yoktur. Uluslararası ve bölgesel gelişmelerin açığa çıkardığı dengeler içinde fiili olarak kendisini oluşturmuş son olarak da hegemon güçlerin desteğiyle bir devlet yapılanmasına gitmeye çalışmaktadır. Ancak ABD güdümlü ve TC destekli bir küçük KDP devleti kurulması durumunda Ortadoğu’nun kültürel, etnik ve inançsal çeşitliliği gözönüne alındığında Batılı devletlerin uşağı olmaktan çıkamayacağı ve bu devletlerin politikasının bir aracı olarak süreklileşirse, bağrında büyük tehlikeleri barındırdığı inkar edilemiyecek kadar somuttur. Mevcut konumuyla ABD politikalarının bölgedeki en etkin uygulayıcısı durumundadır. Bölgedeki ulus-devlet yapılanmalarının uyguladıkları geri ve Kürt halkının varlığını kabul etmeyen, yaşamsal haklarının tanımayan uygulamalar sorunun çözümündeki en büyük engel olarak durmaktadır.
KDP reddedilmeden ulusal temelde birlik politikalarının geliştirilerek Kürt halkının ulusal, toplumsal ve yaşamsal konularında ortaklaşarak güçbirliği yapmak önemli olmaktadır. Kürt halkının çıkarları gözetilerek Ortadoğu’nun labirentli sahasında özgürlük, demokrasi ve onurlu barış politikalarını geliştirmek büyük önem taşımaktadır.
Devam Edecek Bir sonraki yazı Devletçiliğin Esas Özü
Militan Rêhat
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi