06 Temmuz 2012 Cuma Saat 09:44
Gençlik örgütü Komalen Ciwan, Batı Kürdistan’ın Halep kentinde Komalên Ciwan Rojava Örgütü yöneticisi Çekdar’ın kaçırılarak öldürülmesini sert bir dille kınayarak, anısana mücadeleyi yükselterek sahip çıkacaklarını söyledi.
Komalên Ciwan Koordinasyonu, Halep’te silahlı bir grup tarafından kaçırılarak öldürülen Çekdar için yazılı bir açıklama yaptı. Çekdar’ın Baas rejimi, Türk devleti ile ‘işbirlikçilerinin’ Batı Kürdistan’da uyguladıkları provokasyon-komplo sonucu kaçırılarak katledildiği belirtilen açıklamada, anısına mücadeleyi yükselterek sahip çıkacakları ifade edildi.
Açıklamada şunlar belirtildi:
“İnsanlığın kadim beşiği Orta Doğu da halkların baharı devam ederken, Kürt halkı da yıllardır Kürdistan üzerinde devam eden kölelik sistemini kırmak için çok yönlü bir direniş içerisine girmiştir. Suriye’de devam eden halk kakışması ile birlikte ülkemiz Kürdistan’ın batısında da bir süredir böylesi bir direniş süreci yaşanmaktadır. Batı Kürdistan halkımız temel ulusal haklarını almak, demokratik-özgür bir gelecek yaratmak için kendini her alanda örgütlemekte, gerçekleştirdiği serhildanlarla yaşanan gelişmeler karşısında tavrını-tutumunu ortaya koymaktadır. Halkımızın bu direnişçi tutum ve çabalarıyla, Batı Kürdistan adım adım özgür bir yaşama doğru yürümektedir. Halkımız bu haklı mücadelesinde şimdiye kadar tamamen kendi öz gücüne dayanarak yürümüş, ne bölge statükoculuğuna, ne emperyalist dış güçlere ne de onun bölgede ki maşalarına itibar etmemiş, bağımsız bir duruşun sahibi olmuştur. Halkımızın bu duruşu bütün Kürt ulusu adına önemli kazanımlar yaratırken, Kürt inkârı ve düşmanlığının öncülüğünü yapan Türk devleti bu durumdan büyük bir rahatsızlık ve korku duymaktadır. Batı Kürdistan’da halkımızın özgürlüğünü sağlamasının bütün Kürdistan üzerinde ki sömürgeciliğe büyük bir darbe vuracağı bilindiğinden, Türk devleti bu alanda halkımızın herhangi bir kazanım elde etmemesi için telaşlı bir çaba içerisindedir. Bu gerçeklik Suriye’de devrim sürecinin başlamasının başından itibaren böyle olmuştur. En son Türk devletinin Hewlêr temsilciliğine gönderdiği bir genelgenin deşifre olmasıyla birlikte, Türk devletinin bu politikasını nasıl komplo ve oyunlarla sonuca götürmek istediği de açığa çıkmıştır. BAAS rejiminin yaklaşımı da konu Kürt halkı olunca Türk devleti ile aynı çerçevededir. Suriye’de ki devrim süreci başlayana kadar Türk devleti ve Esad hükümeti Kürt karşıtlığının iki temel ortağı olduğu gibi bugün de değişen bir şey yoktur. Bu sürecin başlamasından bu yana değişen şey, Türk devletinin emperyalist maşalarının talimatlarına göre Esad’a tavır alması, Esad’ın da aynı şekilde cevap vermesidir. Kürt halkına yaklaşım konusunda her iki tarafta da bir şey değişmemiştir.
Hem Türk devleti hem BAAS rejimi Batı Kürdistan’daki halkımızın mücadelesini zayıflatmak için yoğun bir çaba ve komplo girişimleri içerisindedirler. En son Afrin’de kaçırılarak şehit edilen Komalên Ciwan Rojava Örgütü yöneticimiz Çekdar yoldaş da böylesi bir komplo-provakasyon planı çerçevesinde şehit edilmiştir. Daha önce de Halep şehrinde yurtsever halkımıza karşı geliştirilip üç insanımızın şahadetiyle sonuçlanan bu komplo-provokasyon politikası bu defa Afrin’de devreye konulmuştur. Bu saldırıların açığa çıkardığı en acı gerçeklik ise Türk devleti başta olmak üzere sırtını dış güçlere dayayan Kürt işbirlikçiliğidir. Bu sürecin başından beri ulusal değerlerden ve söylemlerden olabildiğince kaçınan, ‘’demokratik Suriye’’ demagojisiyle, Türk devletinin düzenlediği toplantılarda boy gösteren ve maaşını buralardan alan paralı örgüt ve çevreler açıktan halkımızın aleyhine çalışmaktadırlar. Bu çevreler alanda ki halkımızın demokratik örgütlenmesi olan TEV-DEM in samimi ve ısrarlı ulusal birlik çağrılarından ısrarla kaçtığı gibi Kürdistan özgürlük hareketine karşı düşmanca bir tavır içerisinde olmuş, yalan ve iftiraya dayalı bir kara propaganda yürütmüşlerdir. Halep’de üç insanımızın katledilmesinde bu çevrelerin takındığı tutum ile en son Afrin’de Çekdar yoldaşın şahadetiyle açığa çıkan gerçeklik, işbirlikçiliğin tehlikeli boyutlara vardığını göstermektedir.
Çekdar yoldaşın şehit edilmesinin diğer önemli bir boyutu ise alanda yürüyen Gençlik hareketi çalışmalarının Kürt düşmanlarına ve işbirlikçilere karşı takındığı devrimci tutumdur. Batı Kürdistan gençliğinin öncü örgütlenmesi olan KCRK daha çok Kürt gencine ulaşıp örgütlendikçe, gençlik içerisinde bilinçlendirme faaliyetleri yürütüp kirli politikaları deşifre ettikçe Kürt düşmanları ve işbirlikçileri bundan büyük rahatsızlık duymaktadır. Çünkü bu güçler Kürt gençliğini bir şekilde kendisine bağlayıp kullanma hesapları yapmaktadır. KCRK çalışmalarını güçlendirdikçe bu güçlerin oyunları bozulmaktadır. Çekdar yoldaş bu temelde seçilerek şehit edilmiştir. Bu saldırı ile Kürt gençliğine gözdağı verilmek istenmiş, Apocu Gençlik Hareketi çalışmaları zayıflatılmak istenmiştir. Ancak bu hesabın tersine Kürt gençliği ve yurtsever Batı Kürdistan halkı gerek Çekdar yoldaşın cenazesine yüksek katılımı ve gerekse de geliştirdiği sahiplenme eylemleriyle bu tür saldırılarla yılmayacağını, Şehitlerin anısına mücadeleyi daha da yükselteceğini dost-düşman herkese göstermiştir.
Apocu Gençlik Hareketi ilk defa bir kadrosunu şehit vermemektedir. Hiçbir şahadet mücadelemizden geri adım attırmadığı gibi, şehitlerimizin anısına mücadeleyi daha da yükseltmek temel yaklaşımımız olmuştur. Çekdar yoldaşın şahadeti de Batı Kürdistan başta olmak üzere tüm alanlarda Apocu Gençlik Hareketi çalışmaları ve mücadelesinin yükseltilmesi için büyük bir gerekçedir. Çekdar yoldaşın şahadeti bizim için mücadeleyi yükseltme ve zafere ulaştırma emridir. Bu temelde bütün Kürdistan gençliğini mücadele saflarına katılarak Kürt düşmanları ve işbirlikçilere karşı özgür yaşam bayrağını yükseltmeye çağırıyoruz. -Behdinan
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info