Toplumsal yönetimlerde Önderliklerin gücü, toplumun politik/kültürel gelişimiyle kendisini gösterir. Önderliğin ideolojik gücü toplumun yaşam biçimi olarak şekillenir ve bu, toplumsal yaşamda siyasi, bu ideolojik, kültürel, sanatsal ve edebiyat zenginlik olarak var olur ve bir yaşam değeri olur. Önderlik fiziki olarak tutuklu olsa bile, geliştirdiği ideoloji toplumsal yaşamda bir yaşam kültürü olarak var olmaya devam ediyor. Bundan dolayı, toplumsal mücadelede, yaratılan toplumsal değerler içinde Önderlikler ve şehitler ölümsüz olarak kabul edilirler. Özellikle Kürtler gibi, son yüzyılda daha çok Önderlikler kalan bir halk için Önderlik demek ekmek, su ve soluduğumuz hava kadar büyük önem arz ediyor. Kürtler, kendi özgür varlıklarını Önderlikle keşfettikleri ve özgür yaşama Önderlikle adım attıkları için, “Bê Serok Jiyan Na Be” diyorlar. Yani özgür yaşam ancak kendi yaratıcısıyla mümkün olabilir. Önderliğe dokunmanın özgür yaşama müdahale olduğunu bilen Kürtler, her yıl Önderliğe sahip çıkma yürüyüşleri yapıyorlar. Bu yılki yürüyüşler, biraz daha kitlesel, kapsamlı ve birçok alanda, enternasyonal devrimci ve dostlarında katıldıkları bir yürüyüş oluyor.
İnkâr rejiminin, Kürt Halkının Önderliğine yaklaşımının illegal ve vahşice olduğunu ve hiçbir yasada yeri olmadığını en iyi bilen aslında inkarcı güçlerdir. Kürtleri dirilten ve özgür yaşamla buluşturan bir Önderliğe kin duyuyorlar, halkıyla, halklarla fiziki bağını koparmaya çalışıyorlar. Ancak unuttukları bir şey var, o da, Önderliğin, Kürt halkının özgür yaşam biçimi haline geldiğidir ve gün geçtikçe Önderliğin Kürt halkının ruhunda daha çok çoğaldığı gerçekliğidir. Bunu aslında inkâr rejiminin bazı üst düzey yöneticileri bile üstü kapalı olarak itiraf ediyorlar, yani Önderliğin ve PKK’nin Kürt halkı üzerinde etkili olduğunu, ve Kürt halkının Önderliğine ve partisine sahip çıktığını çok iyi bildiklerinden, Önderlik üzerinde tecrit ve işkence sistemini uyguluyorlar, uzun zamana yayılmış bir idamı dayatıyorlar. Kürt halkı, bu gerçekliği bildiğinden Önderliksiz yaşam olmaz diyorlar ve var olmanın özgürce var olmanın ancak Önderlikle mümkün olabileceğini haykırıyorlar. Türkiye’de kapitalist etiketli düzen partileri liderlerinin, bir avuç sermaye sahibinin hizmetçileri olduğunu biliyoruz. Bu düzen partileri liderlerinin oy avcılığı yarışmasına girdiklerini ve aslında rezil olduklarını ve hiç utanmadıklarını iyi biliyoruz. Bu açıdan toplumsal Önder olmak, yeni bir zihniyet şekillenmesini toplumda yaratmak ancak büyük Önderliklerin büyük ideolojik çıkışlarıyla olur.
Bu büyük ideolojik çıkışlar düzene ideolojik olarak büyük darbe vururlar. Büyük Önderlikler için en büyük silah İdeolojik gücüyle etkili olmaktır. Toplumsal Önderlikler, ideolojik mücadeleyle toplumsal yaşamda yol açıcı oldular, yeni bir yaşamın oluşturucu gücü olurlar. Bundan dolayı, devletli sınıflı güçler, toplumsal Önderlikleri kendileri için tehlike olarak görürler. Önderlerin kendilerini toplumun yeni özgür yaşamında var etmeleri çok önemlidir. Toplumun yaşamı, ruhu, beyni, gözü olmuş kişiliklere Önder/Önderlik denir. Toplumsal bir ruh taşımayan düzen partilerinin çapsız liderlerine Önder denmez, çünkü kimin ve neyin Önderi? Türkiye’de, son onlarca yılda onlarca parti kuruldu ve onlarca lider gördüler ama hiçbiri toplumsal Önder olamadılar. Emeksiz, bedelsiz toplumsal Önder olunmaz. Toplum, herkesi Önder olarak ta görmez zaten. Bu açıdan bakıldığında, Kürtlerde Önderlik büyük emeklerle ve çabalarla var olmuştur, toplumun yaşamında ifadeye kavuşmuştur. Elli yıllık bir Önderlik gerçekliğinden söz ediyoruz. Elli yıllık Önderlik gerçekliği, özgür yaşamın vazgeçilmez ideolojik ve kültürel gücü olmayı ve insanlığa yön vermeyi ve toplumun kendi kendisini yönetebilecek bütün ideolojik kültürel gücü topluma vermeyi başarmıştır. Önderliğin ideolojik ve kültürel gücü toplumun özgür yaşamında temsilini bulursa bu, başarıya ulaşmış demektir.
Önderliksel var oluş fiziki bir var oluştan öte ideolojik ve kültürel gücü ortaya çıkaran ve topluma yediren bir var oluşu ifade eder. İktidar olmayı ve egemenlik kurmayı hedefleyenlere Önder denmez, iktidar sevdalısı denir. Gerçek Önderlikler, aslında kişi değil, bir tarz ve duruştur. Önderliğin etkisi ve gücü, toplumsal mücadelede zenginleşmiş devrimci tarz, kültür ve gelişim olarak şekillenir. Toplumsal bir mücadele geliştirmeyenlere Önder denmez. Bu açıdan, toplumsal bir güç oluşturmak, özgür bir toplum yaratmak devrimci Önderlikler için Önder olmanın olmazsa olmazıdır. Kürt halkının ayağa kalkışı, Önderliksel gelişmeyle gerçekleşti. PKK’den önce, birçok Kürt örgütü oldu ve hala da varlar ama bunlar, toplumsal bir Önderlik olamadılar, toplumun yaşamında bur ideolojik ruh olamadılar. Toplumun yaşamını iyi görmek, toplumun ihtiyaçlarına cevap olabilmek, toplumun çok yönlü gelişimini sağlayanlara toplum Önderim der ve yaşamda temsil eder. Kurdistan’da Önderlik bu tarzda var oldu ve süreklileşti. PKK’nin kurulmasıyla şekillenen Önderlik artık toplumsal bir güç olmayı ve insanlığa yön vermeyi başardı. Klasik ulus devletçi güçleri korkutan işte bu hakikattir. Toplumsal hakikatle buluşanlar sonsuzluğa dek yaşarlar. PKK’de şekillenen Önderlik toplumsal hakikat olarak özgür yaşamda var oluyor.
Kemal SÖBE