• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Politik Analiz

Seçimi Kazanacak Olan Düşüncenin Gücüdür

Seçimleri kazandıran siyasi denklemin mucidi hiç kuşkusuz Kürt halk önderi Başkan Apo’dur. Düşünce gücünün hakkı teslim edilmeden halk adına siyaset yapmanın başarı şansı ne yazık ki yoktur.

Yayınlayan Lekolin
7 Mayıs 2023
Kategori: Politik Analiz
258 6
A A
Seçimi Kazanacak Olan Düşüncenin Gücüdür
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

Seçimleri kazanmak için herkes canhıraş bir hareketlilik içindedir. İktidarından muhalefetine yoğun bir çaba sergilenmektedir. Halkı ikna etmenin her türlü yöntemi denenmektedir. Kimin heybesinde ne varsa ortaya dökmektedir. Yalana sarılanından, kitlenin nabzına göre şerbet dağıtanına kadar her türlü şebeklik yapılmaktadır. Halkın en temel sorunlarına ise teğet geçilmektedir.

Demokrasi sorunu, Kürt sorunu, kadın sorunu, hepsini kapsayacak bağlayıcı hükümleri olan, yazılı metin haline getirilmesi gereken yeni bir anayasa sorunu hakkında doyurucu bir açıklama henüz ortada yoktur. Dağarcıklarında böyle konuların olup olmadığı da pek bilinmiyor. Ülkenin ekonomik, sosyal, siyasal sorunların çözümü temel sorunların çözümüne bağlıdır.

Türkiye’nin sorunları ulus devlet kafasıyla çözülemeyeceğini en başından belirtmiş olalım. Ulus devlet kafasının varacağı yer sonuç itibarıyla faşizm olduğu iyi bilinmektedir. Seçimlerin propaganda diline bakılırsa, kurulan her cümle ulus devleti şaha kaldıracak faşizmi çağrıştırmaktadır. Bu söylemden demokrasi, insan hakları, azınlıkların sorunları, inanç özgürlüğü, ya da çokça tekerlemesi yapılan, hak, hukuk, adalet gibi kavramlar hiç çıkmaz, çıkması da mümkün değildir. Seçmenin kafasında net bir resim belirmiş değildir. Yani, Kürt sorunu gibi bütün sorunların bağlı olduğu bu düğüm nasıl çözülecek?

Kürt sorunu çözülmezse, savaş devam edecek, savaş devam ettikçe, ekonomik sorunlar, siyasal sorunlar devam edecektir. Zaten ‘terörle mücadele’ adı altında hırsızlık, yolsuzluk, soygunculuk, kaçakçılık kısacası ne kadar kirli iş varsa yapılmaktadır. Devletin kendisi suç mekanizması haline gelmiştir. Devletin yürütmesi, yargısı, yasaması, Mir, ordu ve emniyet teşkilatı iktidarın emrinde suç örgütleri haline gelmiş durumdadır. Bütün bu sorunların çözümü Kürt sorunun çözüne endekslenmiştir. Bu görülmeden seçim vaatlerinin hiçbiri gerçekleşmez ve olası iktidar değişikliğinin ömrü de uzun sürmez.

Hal böyleyken seçimlerin kazandıranı yine Kürtlerdir. Kürtler olmadan bu seçimi kazanmak mümkün değildir. Bunu hem iktidardaki faşist güruh ve hem de muhalefetteki ulus devlet kafatasçıları da itiraf etmektedir. Kürtlerin kilit konuma gelmesinin, seçimlerin kazananı veya kazandıranı olmasının arkasındaki büyük düşünce gücünün görülmesi gerekir. Ne yazık ki, bu konu da ciddi bir aymazlık vardır. Bu düşünce gücünün sahibini dikkate almadan siyaset yaptığını sananlar, her kim olursa olsun, hangi siyasi partiden olursa oldun, birer gafil olmaktan öteye geçemezler.

Seçimleri kazanmak için her kesin çaba göstermesi elbette gerekir ama asıl kazandıranı görmezden gelmek ciddi bir yanılsamayı, yanılgıyı beraberinde getirecektir. Seçimleri kazandıran siyasi denklemin mucidi hiç kuşkusuz Kürt halk önderi Başkan Apo’dur. Yıllardır ağır tecrit koşullarında olmasına, dünya ile tam bir izolasyon içinde tutulmasına rağmen oyun kurucu olmasının kaynağında büyük bir düşünce gücü vardır. İmralı adasında, yüksek güvenlikli cezaevinin tek kişilik hücresinde halklara kazandırmayı başarmaktadır. Meydanlarda propaganda yapanların yapamadıklarını tek kişilik hücrede eli kolu bağlı, tek sözcüğünün dışarı çıkması engellenen başkan APO’nun yaptığını akıllardan çıkarmamak gerekir.

Önderlik’teki kudretli temsil gücü anlaşılmadan kazanılacak seçimin kaybedilmesi içten bile değildir. Millet ittifakının seçimi kazanması halinde, kendi marifetleriymiş gibi göstereceklerdir. Aynı şey emek ve özgürlük ittifakı bileşenleri açısından da geçerlidir. Temsil ettiğiniz halk, ölümüne Başkan Apo’nun kudretli önderlik gücüne bağlı olduğunu asla unutulmamalıdır. Başkan Apo yıllar öncesinde Mehmet Ali Birand’ la yapmış olduğu söyleşide bunu dile getirmiştir. Başkan Apo’nun gücünü görmeyenler mangalda kül bırakmayanların siyaset yapma tarzı, sabun köpüğünden başka bir şey değildir. Düşünce gücünün hakkı teslim edilmeden halk adına siyaset yapmanın başarı şansı ne yazık ki yoktur.

Seçimlerin belirleyeni de kazandıranı da eğer Kürt halkı ise ve bu halk da ölümüne Başkan Apo’ya bağlıysa bu diyalektiğin anlaşılması gerekir. Başkan Apo’ya saldıran Millet ittifakının bileşenleri, seçimleri kazanmada Kürt halk önderliğine borçlu olduğunuzu asla unutmamanız gerekir. Benzer bir durum sol çevreler için de geçerlidir. Özelliklede kendisini Türk solu kategorisinde konumlandıran Türk devrimciler açsından daha çok geçerlidir.

Türkiye’deki radikal devrimci solun gerçek temsilcisi Başkan Apo’dur. Şehadetlerinin yıl dönümünü karşıladığımız bu mayıs ayı içinde, anıları önünde saygıyla eğildiğimiz Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, İbrahim Kaypakkaya ve yine Mahir Çayan gibi önderlerin anılarına bağlılığın gereği en radikal mücadeleyi kesintisiz sürdüren tek güç PKK’dir. Devrimci mücadeleye bağlılığın, devrim şehitleriyle yol arkadaşlığı yapmanın gereği her şart ve koşulda yerine getirilmiştir. Türkiye devrimci geleneğin ardılları olarak kendisine misyon biçenlerin Başkan Apo ve PKK gerçeğinin mutlaka bilincinde olmaları gerekir.

Seçimler, mücadelenin önemli bir ayağı olmakla birlikte, her şeyin kazanıldığı, zafere ulaşıldığı anlamına gelmiyor. Kürt sorunu nihai çözüme erdirilmeden, Türkiye’de istikrarın sağlanması mümkün olmayacaktır. Demokratik standartların, Ekonomik ve siyasi istikrarın ölçütü Kürt sorununa yaklaşım belirleyecektir. Seçim kazanılsa bile siyasi mücadele yine devam edecektir. Mücadelenin hedefine kapitalist modernite konulmadan elde edilecek kazanımların hiçbir güvencesi olmayacaktır. Bu iş sadece seçimleri kazanmakla olmayacağını idrak etmek gerekir.

Başkan Apo’nun temsil ettiği düşüne gücü kazandıran bir güçtür. Seçimlerde olduğu gibi seçim sonrasında da her alanda ihtiyaç duyulan bir paradigmadır. Vizyon sahibi siyasetçi olmak ve uzun soluklu bir mücadeleye güç yettirmek isteniyorsa, halkların gerçek temsilcisi olunacaksa Başkan Apo’nun düşünce gücünü mutlaka hesaba katmaları gerekir. Kazanılacak her başarının altında demokratik, ekolojik ve kadın özgürlük düşünce gücünün yattığını asla unutmamak gerekir.

Rauf KARAKOÇAN

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Etiketler: 14 Mayıs Seçimlerikürt sorunuÖnder APORadikal Devrimci Sol
Önceki yazı

Faşizan Duygular Kabardı Yine

Sonraki Haber

Efrîn’deki Çeteler Rehin Aldıkları Kürtleri İşkenceci MİT’çilere Teslim Ediyor- ÖZEL HABER

Benzer Haberler

Alevilik Devletle-Hiyerarşiyle İlişkilendirilemez
Politik Analiz

Hizbul-Kontranın Dondurucudan Çıkarılma Vakti Mi Geldi?

6 Haziran 2023
Faşist Şefin Seçim Kazanma Arayışları
Politik Analiz

Türkiye, Augeas Ahırlarına Döndü

5 Haziran 2023
Kasım Şeşo’nun Çıra TV Korkusu- HABER ANALİZ
Haberler

Kasım Şeşo’nun Çıra TV Korkusu- HABER ANALİZ

3 Haziran 2023
Sonraki Haber
Efrîn’deki Çeteler Rehin Aldıkları Kürtleri İşkenceci MİT’çilere Teslim Ediyor- ÖZEL HABER

Efrîn’deki Çeteler Rehin Aldıkları Kürtleri İşkenceci MİT’çilere Teslim Ediyor- ÖZEL HABER

Öne Çıkan Yazılar

  • Başûrê Kürdistan’daki Suikastlerin Arkasında Hizbul-Kontra da Var- ÖZEL HABER

    Başûrê Kürdistan’daki Suikastlerin Arkasında Hizbul-Kontra da Var- ÖZEL HABER

    525 Paylaşım
    Paylaş 210 Paylaş 131
  • Özel Savaş Bakanı Soysuz’un Son Numarası Hançer Timi, Ailece Kontralaştırıyor

    532 Paylaşım
    Paylaş 213 Paylaş 133
  • Hizbul-Kontranın Dondurucudan Çıkarılma Vakti Mi Geldi?

    508 Paylaşım
    Paylaş 203 Paylaş 127
  • Türkiye, Augeas Ahırlarına Döndü

    510 Paylaşım
    Paylaş 204 Paylaş 128
  • Kasım Şeşo’nun Çıra TV Korkusu- HABER ANALİZ

    518 Paylaşım
    Paylaş 207 Paylaş 130

Önerilenler

Başûrê Kürdistan’daki Suikastlerin Arkasında Hizbul-Kontra da Var- ÖZEL HABER

İnsan Hakları İzleme Örgütü: Irak ve IKBY Şengal’in Yeniden İnşasını Engeliyor

Hizbul-Kontranın Dondurucudan Çıkarılma Vakti Mi Geldi?

Türkiye, Augeas Ahırlarına Döndü

Özel Savaş Bakanı Soysuz’un Son Numarası Hançer Timi, Ailece Kontralaştırıyor

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Araştırmalar
  • Basın Bültenleri
  • Basından Seçmeler
  • Belgeler
  • Dizi Yazı
  • Dış Basından
  • Duyurular
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
  • Haberler
  • Kadın
  • Kim Kimdir?
  • Kronoloji
  • Kürdistan Tarihi ve Dili
  • Makaleler
  • Okuyucudan
  • Özgürlük Perspektifleri
  • Politik Analiz
  • Röportajlar
  • Serbest Yazılar
  • Teknoloji

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç