Öncelikle en sonda söyleyeceğimizi en başta söylemek daha iyi başlangıç olacaktır. Kendilerine Suriye’de garantör devletler olarak gören (sorunların çözümlerine ön açıcı açısından) başta Rusya, Türkiye, İran ve Suriye olmak üzere uluslararası ve bölgesel devlet ile güçler kendi siyasi, askeri, ekonomik ve toplumsal sorunlarını bile çözmekten aciz iken Suriye topraklarında karmaşık hale getirdikleri sorunları çözemezler. Çözülemez mi çözülür elbet, ancak eğer Şam yönetimi aklını başına alırsa sadece Suriye’nin bütünlüğü için çaba harcayan başta Kürtler olmak üzere bölgede yaşayan halklarla oturup “Gerçekten ne istiyoruz” sorusuyla başlanırsa çözülmeyecek hiçbir sorun kalmaz.
Suriye’de Mart 2011’den başlayan iç savaşa resmi askeri birliklerle, paramiliter güçlerle müdahil olan Rusya, İran, Türkiye, 23-24 Ocak 2017’den beri “Astana formatlı” 20 toplantıyı stratejik hırslarını realize etmek için, savaşı kesmek yerine uzatıcı denklem olarak kurguladı.
Arap, Kürt, Ezidi, Ermeni, Süryani kanı dökülmesine, göçe, mülteciliğin sürmesine, işkenceye, insan kaçırmalara, tarih yağmasına, demografik yapının değiştirilmesine ön-ayak olan ülkeler, Astana formatlı 20. toplantıyı Kazakistan’ın başkenti Astana’da 20-21 Haziran 2023’te yaptı.
20 kez kurulan Astana masasına Kürtler, Ermeniler, Süryanilerden oluşan Rojava bileşenleri alınmazken, savaş suçları işledikleri uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarına giren ÖSO’nun (SMO) bağlı olduğu SMDK (Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu) adlı çete grupları dahil edildi.
Öyle bir hal aldı ki ilk başlarda hem tanınma ve ev sahipliği için verilen para nedeniyle kendisine çekici gelen Kazakistan devlet başkanı bile toplantından hemen sonra artık Astana da toplantı yapılmasına son verildiğini açıkladı. Yani şunu demek istedi; sorunların çözümü yerine çözümsüzlük dayatılıyor, bu toplantı serisi artık bir tiyatro oyununa dönüştü… ama çok kötü bir oyun.
Şöyle ki; Astana-20’den hemen önce Kuzey ve Doğu Suriye’nin (Rojava) kentlerine SİHA’larla ve topçularla saldırı silsilesi oldu. Hem uluslararası hem iç yasalara gör suç teşkil etse de maaşa bağlanıp silahlandırılarak, bazılarına vatandaşlık ve oy kullanma hakkı verilerek TSK’ye eklemlenen SMO (Suriye Milli Ordusu) topçu saldırılarıyla SİHA saldırılarına eşlik etti.
Tartışmalı 14-18 Mayıs 2023 milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası YSK tarafından 3. kez cumhurbaşkanı seçildiği ilan edilen Erdoğan 3 Haziran 2023’te Meclis’te yemin edip göreve başladıktan sonra yeni 5 yılın kodlamalarını Rojava’ya, özellikle Til Rifat ve Minbic hattına SİHA ve topçu saldırıları düzenleterek yaptı.
MHP ve BBP’li koalisyona Hüda-Par’ı da ekleyen Erdoğan tarafından atanan cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanlar Meclis’te 7 Haziran’da yemin ettikten bir gün sonra MGK toplantısı gerçekleşirken bildiride “Suriye’nin toprak bütünlüğünün muhafazası ile kalıcı barış ve istikrarın tesisinin Terör örgütlerinden temizlenmesi ile mümkün olacağı belirtilmiştir” dendi. (mgk internet sitesi – 8 Haziran 2023) Sadece özerk yönetim güçleri hedef alınmadı, Suriye askerleri de vuruldu.
Öncelikli hedef son birkaç yıldır ABD ve Rusya’dan operasyon izni istenen Halep’in kuzeyinde Efrin’in güneydoğusunda yer alan, Efrin’den göç ettirilenlerin kaldığı Til Rifat idi, ardından Cerablus’un güneyindeki Minbic oldu.
Ukrayna ordusunun 4 Haziran 2023’te Rusya’ya karşı başlattığı taarruzda zorlanan, İsveç’in NATO üyeliğini Türkiye’nin onaylamasını istemeyen, Ankara’dan yeni kapitülasyonlar bekleyen Rusya’nın hava sahasını açık tutmasıyla, TSK-SMO ittifakı 11 Haziran 2023 akşamından 20 Haziran’a kadar Til Rifat (Til Rifet), Efrîn Kantonu’na bağlı Şera ve Şerawa ilçesinin köylerine, Minbic’in Toxar köyü ve Dirric köyü, Fırat’ın doğusundaki Eyn Îsa’ya bağlı Mieleq köyü ile Heseke’ye bağlı Zirgan’a seri SİHA ve topçu atışları yaptı. Rusya askeri devriyesi de Herbel ile Um Hoş arasındaki kara yolunda isabet aldı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) 1 ölü, 4 yaralı olduğunu kaydetti.
Suriye ordusu çatısı altındaki Lübnan Hizbullahı, Fatimiyyun Tugayı, Zeynebiyyun Tugayı, İran Devrim Muhafızları’nın olduğu alanlar da bombalandı. 9 Şam askeri öldü, çok sayıda asker yaralandı. Siviller hayatını kaybetti. Minbic Askeri Meclisi’nin çok sayıda üyesi hayatını kaybetti. 17 Haziran’da Til Rıfat Hastanesi top atışlarının hedefi oldu, 4 kişi yaralandı. Astana-20’nin başladığı 20 Haziran 2023 günü de Suriye’de Tirbespiyê’nin 10 km kuzeybatısındaki Til Şeîr köyü bombalandı. Til Şeîr-Qamişlo yolunda SİHA’lı suikast sonucu Qamişlo Kanton Meclisi Eşbaşkanı Yusra Derwêş ve Kanton Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı Leyman Şiwêş’in ile aracın Süryani şoförü Firat Tûma hayatını kaybetti. Meclis ziyaretlerinden dönüyorlardı. ABD’nin hava sahasını kontrol ettiği bölgeydi. Rojava dinemiklerini Türkiye sopasıyla KDP’leştirmek isteyen, Türkiye’yi Rusya ve İran’a karşı kullanmak isteyen ABD, hava sahasını açık tutuyordu.
AMAÇ
Neden seçim sonrası saldırılar alevlendi, biraz açalım… Öncelikle Efrin’deki SMO ve HTŞ’nin korunması için Til Rifat stratejik hedef olarak görülüyordu. Minbic ise Hatay’dan İdlib’e, Efrin, Cerablus, El Bab’dan Kobane’ye kadar olan hattın tamamen kontrolü için stratejik manivelaydı. Rojava’da halkın direncinin kırılması, savaştan yorulup göç ederek alanları boşaltması amaçlanıyordu. İhvan kolonileri kurmak için bölgede yaşayanların direncinin kırılması gerekiyordu ki göç etsinler. Kürtler kentlerini terk ederse Türkiye’de seçim kampanyasının konusu olan mülteciler oralara taşınabilirdi.
TARIM VE SULAK ALANLAR
Bombardımanın yapıldığı yerlerin bir özelliği bereketli topraklar olması. Fırat Nehri’ne yakın bulunmaları. Covid-19 sonrası ülkeler sınırları kapatınca, kuraklık da artınca tarım ve suyun önemi daha net anlaşıldı. Tarım alanları aynı zamanda üretilenin taşınmasını sağlayacak M-4 yolu ve M5 yolunun da yanı başında.
NEDEN SÜREKLİ ESAD’LA POZ ARAYIŞINDA
Hükümet ekonomik krizi yavaşlatacak para ararken Millet İttifakı ve Ata İttifakı Türkiye’deki mültecilerin gönderilmesi yönünde seçim kampanyası yapıyordu. AKP-MHP oy kaybı yaşayacakları telaşıyla Esad ile görüşüp fotoğraf vererek artan tepkileri yatıştırmak istiyordu. Esad’ın temsilcileri ise 10 Mayıs’ta Moskova’da dörtlü dışişleri bakanları masasına “çekil” şartı koyacaktı. Görüşmeler olurken diyalog sakatlamasın, oy kaybı olmasın diye beklenmişti. YSK, sonucu ilan edince oy korkusu yatıştı. Astana-20 toplantısı öncesi el yükseltip Şam yönetimini zorlamak için yeniden saldırılar başlatıldı. “Yeniden göreve başladık. Rusya’nın halini görüyorsunuz. Suriye ordusunu da vursam müdahale edecek durumda değil. Ona göre hareket edin” demeye getiriyordu. Türkiye SİHA’ları ateşleyerek diyaloga kızan SMO güçlerinin güvenlerini yeniden kazanmak da istiyordu. AKP gündemi ekonomiden de uzaklaştırmak istiyordu.
(BÖLÜM 2: DAIŞ’LİLERİN YARGILAMASININ SABOTE EDİLMESİ)
EDİTÖRDEN