20 Aralık 2016 Salı Saat 11:48
Kürtlerle ilişki ve birinci ihanet: Kasr-ı Şirin
Osmanlı İmparatorluğu Kürtlerin yardımı ile 1514 Çaldıran
savaşında Safevileri yenilgiye uğratı. Ancak Yavuz Sultan Selim ‘in sunni
Kürtler ile elde ettiği bu başarı ile Ortadoğu’da klasik anlamda ilk sınırı
çizmiş oluyordu.
Osmanlı devleti Safevileri yenilgiye uğrattıktan sonra
Kasr-ı Şirin’de Osmanlılar ile bir anlaşma imzalandı ve Kürdistan’ı Osmanlılar
ve Safeviler arasında ikiye bölen ilk anlaşma imzalanmış oldu. Osmanlıların
imzaladığı bu anlaşma Safeviler ile
savaşta kendisine destek veren Kürtlere yapmış olduğu ilk ihanet oldu. O gün
Kürdistan’ı parçalayan uygulamaların ilk adımı atıldı.
Şia Katliamları
Mercidabık savaşı ve Halep’in işgal edilmesinden sonra
Sultan Selim yönünü Alevilere çevirdi ve intikam almaya başladı. Büyük Cami’de
namaz kılındıktan sonra Osmanlı devleti 40 bin Aleviyi Hemedan Meydanı’nda
toplayarak katletti. Katliamın gerçekleştiği güne “ Büyük Cami Katliamı adı
verildi.
Şu an Halep’te Tilel
adında bir semt bulunuyor. Bu semt adını öldürülen Alevilerin
kafalarının toplandığı yere verilen isimden alıyor. Katliam ile ilgili Fransa
Strasbourg kütüphanesinde bulunan bazı belgelere Osmanlının emirlerini yerine
getiren bir komutanın Sultan Selim’e gönderdiği şu mesaj yer alıyor : “
Esirlerinizi yerine getirdik. Elimize geçen bütün Nusayrileri öldürdük. Bir
tekini bile sağ bırakmadık. Nusayrilere ait hiçbir yer yok artık ve Nusayriler
Osmanlı topraklarında yaşayamaz.
40 bin Şia yurttaşı öldürdüler
Sultan Selim Irak’a geçtikten sonra bölgede bulunan Şia’yı
kafir olarak ilan ederek öldürülmeleri talimatını verdi. Abdullah Öcalan kaleme
aldığı “ Bir Halkı Savunmak adlı kitabında Osmanlı devletinin kendinden
olmayan halklara düşman olduğunu belirtiyor.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan kaleme aldığı Bir Halkı
Savunmak kitabında Osmanlı Devletinin farklı halklara olan düşmanlığına dikkat
çekerek şunları belirtiyor : Osmanlı Devletinin İslam inancı Sünnilik
üzerinden ilerliyor. Alevi ve Zerdeştî Kürtler çaresiz kalıp dağlara ve
yaylalara çekildiler. Çaresizdiler çünkü Kuyucu Murat Paşa sadrazamlığı
dönemindeki Osmanlı Devleti Safevilerle savaştığı dönemde 40 bin Aleviyi
kuyulara atıp katlettiler ardından Pir Sultan Abdal’ı idam ettiler. Bu o dönem yaşanan terörün en somut örneğini
teşkil ediyor.
Kerbela olayı
Kerbela Şıîleri 1842 yılında Osmanlı’ya karşı başkaldırdı.
Ancak Osmanlı valisi Necip Paşa kenti kuşatmıştı. Kenti tamamen kuşatmaya alan
Necip Paşa kentin dört bir yanını bombaladı ardından kente girdi. Kente
girdikten insanları katliamdan geçirip kenti talan ettiler. Tarihçi Hisên
El-Buraqî bu katliamda kadın, çocuk, yaşlı toplam
24 bin insanın katledildiğini belirtiyor.
OSMANLI’NIN Şia katliamları sadece iki olayla sınırlı
kalmıyor. Başka bir tarihçi Ebdullrezaq El-Husnî ise yaptığı araştırmalarını
derlediği Nîzhet El-Ixwan Fî Weqiat Beled Qetîl ve Atşan adlı çalışmasında
Osmanlı tarafından gerçekleştirilen 7 ayrı şîa
katliamından bahsediyor.
Öte yandan Mısır üniversitesi Profesörü Hisên Fozî yaptığı
bir çalışmasında şunları belirtiyor: Osmanlı Sultanlığı 1517 yılında Mısır’a
geldikten sonra 14.yy’ da nüfusu 8 milyon olan Mısır 18.yy’da 2
milyona düştü. Osmanlılar gittikleri her yerde katliam yapıp talan ettiler.
Fozî bu çalışmasında Osmanlının Mısır’dan geçtiği haftayı yas haftası olarak
adlandırıyor.
Ermeni Katliamları
Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı’da milliyetçilik
akımları zirveye çıktı. Osmanlı Devleti
egemenliği altında tuttuğu halkların bağımsızlık veya ademi merkeziyetçi bir
yönetim isteyecekleri korkusuyla bölgede soykırım yapmaya, katliamdan geçirip
Türkleştirmeye başladı.
Ulus devlet akımının geliştiği 20.yy’da Osmanlı Devleti
kendi içindeki halkları katliamlardan geçiriyordu. Bu katliamların en yoğun
olduğu dönemde Abdülhamid iktidarda idi. Türkiye’nin güneyinde yaşayan Ermeni
ve Asuri halkları Abdülhamid’in fermanı ile katliamdan geçirildi ve soykırıma
tabi tutuldular.
Bu arada Kürt halkını da hedefte tutan Osmanlı Beyazıt ve
Alaşkert’de katliam gerçekleştiriyordu. Öbür yandan Türk Fetat Partisi
güneydeki Hıristiyanların varlığı bir tehlikedir diyerek Kürtler ile
Süryaniler arasında bir iç savaş çıkarmaya çalışıyordu
Tarihte Osmanlı tarafında en fazla katliama ve soykırıma
uğrayan halk Ermenilerdir. Osmanlı Devleti doğuda katliam fermanları vermiş ve
Ermenilerin tehciri başlamıştı.
Ermenileri topraklarından göndererek korkusunu gidermeye çalışan
Osmanlı, köyleri şehirleri, kasabaları basıp önlerine gelen her Ermeni’yi
katlettiler. Göçe zorladılar. Yüzbinlerce Ermeni yollara düştü ve çoğu
yollarda katledildi. 24 Nisan 1915 ise bu soykırımın son adımı oldu.
İstanbul’da bulunan Ermeni aydınlarını meydanlarda toplayarak idam ettiler.
Ermeni tarihçiler soykırımda katledilen Ermeni sayısını 1
buçuk milyon olarak gösteriyorlar.
Sêfo – Süryani Katliamı
Bu katliamın adı Sêfo yani Süryanice kılıç anlamına geliyor.
Çünkü buradaki Asuri ve Süryaniler kılıçtan geçirildiler. Dolayısı ile
Süryaniler bu katliamın gerçekleştiği yıla kılıç yılı diyorlar. Bu katliamda da
yüzbinlerce Asuri ve Süryani katledildi
ve sürüldü.
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html
0
21
TR
HE
:” ”
:””
” “,” ”