KDP PKK hakkındaki ikinci yalan ve iftirası ise bayrak üzerine kurulmuştur. KDP Kürtlere Kürdistan bayrağı diye sunduğu bayrak meselesini çok sık gündem yapıyor. Bunu zaman zaman propaganda malzemesi de yapabiliyor.
KDP ‘PKK Kürdistan bayrağını kabul etmiyor, saygı göstermiyor’ iddiasıyla PKK’nin Başur’a ve Kürtlere zarar verdiği iddiasını bir de bayrak üzerinden anlatmaya çalışıyor. Bu söylemi Türk özel savaş ekiplerinin KDP propagandacılarının kafasına koyduğunu tahmin etmek zor değil. Çünkü bayrak ve devlet meselesini putlaştırmak bir Türk kültürüdür. KDP de bunlardan besleniyor. Ya da taklit ediyor.
Bir halkın, ülkenin bayrağını belirlemenin, seçmenin usulü vardır. Siyasetten de adabı vardır. Bunlar tüm dünya da hemen hemen aynıdır ve belidir. Bir kere tüm halkın temsilcilerinin içinde olduğu bir kurumun ya da halkın referandumla oylanması gerekir ki bir bayrak o halkın ve ülkenin sembolü olabilsin. Mevcut Başur hükümeti sembolü bu usulle ve adaba göre belirlenmediği için tüm Kürtleri temsil etmiyor. Dolayısıyla en başta KDP yönetiminin Kürdistan bayrağına saygı göstermesi gerekir. Belirttiğimiz gibi bayrak tüm halkın ya da temsilcilerinin onayını almış bir semboldür. KDP buna uymadan sadece kendi parti kurumlarında aldığı kararla seçtiği bir sembolü tüm Kürtlerin sembolü diyerek gerçek Kürdistan bayrağına ve halkına saygısızlık yapıyor. Ve bunu sürdürüyor. Tekrar tekrar söylemeliyim ki KDP’nin Kürdistan bayrağı dediği sembol, Başur Kürdistan’ın siyasi statüsünü sembolize ediyor. Kür halkının ve dört ülkenin tümünü temsil etmiyor. Bu gerçeği söylemek mevcut Başur bayrağına saygısızlık ya da kabul etmeme değil, dört parça Kürdistan bayrağı olacak sembole saygının gereğidir.
Kürtler için ulusal bayrak belirlemek için yöntem belidir. Kürdistan ulusal kongresi toplanır. Bu kongrede birden çok sembol belirlenir. Ya kongreye katılanların çoğunluğu onay verdikten sonra ya da olanaklar dahilinde Kürdistan halkının onayına sunulduktan sonra kabul gören bayrak Kürdistan halkının siyasi kurumlarının sembolü olur. Tüm siyasi yapılar da bunu kabul eder. Ve böylece Kabul gören bayrak dört parça Kürdistan’ı temsil eden bayrak haline gelmiş olur. Bu prosedür işletilmeden mevcut Başur siyasi statüsünü sembolize eden bayrağa Kürdistan bayrağı demekle Kürdistan bayrağı olmuyor. Kürtlerin Kesk, Sor u Zer renklerini milli renkleri olarak kabul ettiği biliniyor. Yine Zerdüştlükten kaynaklı temizlik ve aydınlık sembolü olduğuna inanılan beyazı da önemsedikleri bir gerçektir.
Aslında KDP’nin mevcut sembolü Kürdistan bayrağı olarak Kürtlere dayatması kendi siyasetiyle tam ters bir söylemi ifade ediyor. Çünkü eğer bu bayrak dört parça Kürtleri sembolize eden bayraksa o zaman bu bayrağı dört parçada dalgalandıracak bir mücadele vermek gerekmez mi? Peki azıcık namusu ve haysiyeti olan Kürtlere soruyorum, mevcut bayrağı taşıdı diye dünyanın neresinde Kürtler saldırıya uğradı, linç edildi? Türkiye’de değil mi? Bu saldırı olduğunda Türk devleti ne yapmıştı? Saldırıya uğrayan Başurlu Kürtleri suçlayıp apar topar yurtdışı etmişti. Peki KDP’nin bu saldırıya karşı tepkisini hatırlayan var mı? Ben söyleyeyim; Sus pus olmuştu. Peki KCK’nin tavrı ne olmuştu? En üst düzeyde tepki göstermek. Şimdi tekrar soruyorum bu bayrağı kendi bayrağı kabul eden Kürtlere Türkler saldırdığında ve TC devleti de Kürtlere hakaret ettiğinde bu düşmanlığa kim cevap verdi. Bu saldırı karşısında KDP’nin de KCK’nin de tutumu ortadadır. Buna rağmen utanmadan bayrak konusunda PKK’yi suçlamak, KCK kurumlarına ithamlarda bulunmak en hafif deyimle yalancılıktır.
Mevcut bayrak ülkenin dört parçasını temsil ediyorsa bu bayrağa dünyada tek düşman olan Türk devletine karşı savunmanız gerekir. Bu bayrağın Bakur da serbest olması için çalışmanız mücadele etmeniz gerekmez mi? Fakat KDP tam tersini yapıyor. Bayrak düşmanı TC’yle işbirliği yapıyor. TC’nin kimi resmi görüşmelerde bu bayrağı masalara koyduğunu biliyorum. Ben tekrar namus ve haysiyet sahibi Kürtlere çağrıda bulunuyorum; TC’nin Başur hükümetini temsil eden bayrağı diplomasi masalarına koyduğu görüşmeleri inceleyin. KDP’nin o görüşmelerde PKK ve Bakur Kürdistan üzerinden TC’ye ne tavizler ve destekler verdiğini göreceksiniz. Yani TC mevcut bayrağı masalara koyduğu her görüşmeden sonra KDP PKK’ye düşmanlığını bir adım daha ileri götürmüştür. Bu tür görüşmelerin sonuncusu da Neçirvan ile Türk Dışişleri bakanı arasında yapılan Başurlu siyasetçilerin deyimiyle korsan görüşme olmuştu.
Peki siz Kürdistan bayrağı dediğiniz bayrağı diplomasi masalarına kendi alanınız dışındaki Kürtlerin mücadelelerini pazarlamak için mi koyuyorsunuz? Kürtleri satan tüccarlığınızın sembolü yaparak bayrağa saygılı olduğunuz mu söylüyorsunuz? Hadi oradan! Türk özel savaş rejiminin propagandacılarının size dikte ettikleriyle Kürtleri kandıramazsanız. Kürt mücadelesi veren, Kürt sembollerine saygısı olanlar önce Kürt’ün her şeyine düşman TC’ye karşı tavır alır. Siz kimi kandırdığınızı sanıyorsunuz…
Bölüm: KDP’NİN SÖYLEDİKLERİ YALAN, YAPTIKLARI DÜŞMANA HİZMET -1-
Mehmet GÖREN
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi