20 Ekim 2014 Pazartesi Saat 05:24
Kürt televizyonlarında IŞİD dostlarıyla Hüda-Par ve IŞİD
yanlılarının görüntülü konuşmaları yayınlandı. Kürt düşmanlığı üzerinden nasıl
bir dolaylı ve dolaysız ittifakın ortaya çıktığı tüm çıplaklığıyla görülüyor.
Öyle ki bir kısım ulusalcı çevrenin ve MHP’nin de IŞİD yanlısı olduğu
konuşuluyor. PKK karşıtlığı üzerinden Hüda-Par’dan MHP’ye kadar bir yelpazede
buluşma görülüyor.
Kobanê Direnişine destek olaylarından sonra Hüda-Par’ın
Kürdistan’da, MHP’nin Türkiye’de göstericilere saldırması bu ittifakın somut
göstergesiydi. Doğu Perinçek’in ulusalcı televizyonu ise, PKK’nin son çırpınış
eylemleri tanımını yapıyordu. Bu nedenle ne bu görüntüler ne de orada
konuşulanlar sürpriz olmuştur.
Bir konuşmacı Türkiye’den giden binlerce insanın IŞİD’in
yürüttüğü savaş içinde tecrübe kazanacağını, bunların dönmesiyle birlikte
Türkiye’de durumun değişeceğini söylemektedir. Salonda konuşanların tümü IŞİD’e
yönelik sempatilerini açıkça ortaya koyuyorlar. Hepsinin ortak yanları, Kürt ve
PKK düşmanı olmalarıdır. Böyle olunca tabii ki arkasında Türk devleti vardır, istihbarat
örgütü ve derin güçler vardır. Aslında oradaki konuşmalar Türk derin devletinin
yakın bir gelecekte Kürtler ve PKK’ye yönelik nasıl bir kirli savaş düşündüğünü
ortaya koymaktadır.
Şu açıktır, nerede bir Kürt ve PKK düşmanlığı varsa
arkasında mutlaka Türk devleti vardır. Ya da Türk devleti nerede bir Kürt ve
PKK düşmanı varsa onlarla ilişkilenmekte ve ortak hareket etmektedir. Türk
devletini tanıyanlar bu gerçeği iyi bilir. Bu nedenle Türk devletini çok iyi
tanıyan Kürt Halk Önderi “Kürt Özgürlük Hareketi’ne bu düzeyde saldıran gücün
arkasında Türk devletinin derin güçleri ve özel savaş güçleri vardır tespitini
yapmıştır. Kürt Halk Önderinin şimdiye kadarki tüm tespitleri doğru çıktığına
göre, herkes bu tespiti dikkate almalıdır.
Şu anda Kobanê’de savaşı esas olarak Türk devleti yürütüyor.
IŞİD’in tüm istihbaratını Türk devleti sağlıyor. Türk devleti IŞİD ile öyle iç
içedir ki, bu yüzünü gizlemek için “Kobanê’nin düşmesini istemiyoruz, insani
yardım yapabiliriz demiştir. Savaşçı geçirme dışında insani destek sunarız
demiştir. Böylece IŞİD’le ortaklığının üstünü örtmeye çalışmaktadır. Şunu
herkes bilmelidir ki, AKP IŞİD’in sadece destekçisi değildir, Kürtlere yönelik
savaşı ortak yürütüyorlar. Hatta IŞİD Türkiye adına Kürtlere karşı vekalet
savaşı yürütmektedir. Bu nedenle hiç kimse Ahmet Davutoğlu’nun “Bizim IŞİD’le
ilişkimiz yok, IŞİD terör örgütüdür demesine inanmasın. Kobanê’de IŞİD şimdiye
kadar çoktan yenilirdi, ama Türk devleti her türlü desteği veriyor. Hatta
bizzat Türk subaylarının saldırıları yönettiği bile söyleniyor. ABD uçaklarının
hangi noktaları vuracağını Türkiye önceden IŞİD’e bildiriyormuş. Amerikalı bir
askeri yetkilinin “Türkiye’nin IŞİD’i önceden uyardığını biliyoruz dediği
söylenmektedir.
Sadece Kürtler değil, tüm Türkiye Kürt televizyonlarının
verdiği görüntü ve konuşmaları tartışmalıdır. Türkiye’nin demokrasi güçleri ve
aydınları Türkiye’nin nereye götürüldüğünü görmelidir. Türkiye’nin tüm inanan
insanları, İslami sivil toplum örgütleri, İslami hassasiyeti olan tüm aydınlar bu
görüntüleri tartışmalıdırlar. Bu görüntüler ve konuşmalar görmezden gelinemez.
Bu görüntülerde hem IŞİD gerçeği daha iyi anlaşılır hem de Kobanê direnişine
destek eylemlerine neden saldırıldığı.
IŞİD’e Hüda-Par ve IŞİD’çilerden MHP ve ulusalcılara kadar bir
destek ve bir sempati varsa bu önemli bir gerçekliği ortaya koyar. IŞİD
herkesin ortak kullandığı bir fahişe durumundadır. İlk başta uluslararası
güçler de Suriye ve Irak’taki amaçlarına ulaşmak için kullandılar. Suriye Baas
rejimi de diğer muhaliflerden kurtulmak için IŞİD’e göz yumdu, IŞİD’i
yönlendirdi. Hatta birçok askeri karargahı da IŞİD’e teslim ederek IŞİD’i
güçlendirip IŞİD tehlikesi üzerinden kendi iktidarını kabul edilebilir hale
getirdi. Nitekim ABD “Şu anda önceliğimiz Esad değil, IŞİD’tir diyerek bu
durumu ortaya koymuştur. Hiç kimsenin kurtaramayacağı Esad’ı şimdi IŞİD,
dolayısıyla Türkiye kurtarmıştır. Komplo teorisi kurmak istemiyoruz, ama
Türkiye ve Suriye Baas rejimi ortak bir amaca hizmet etmişlerdir. Türkiye ve
Suriye şu anda IŞİD varlığı üzerinden kendi politikalarını yürütüyorlar: Biri
IŞİD’in varlığı ortamında ayakta kalmak, diğeri de IŞİD üzerinden Ortadoğu’da
etkinliklerini arttırmak istiyor.
M.Delila
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info
0
21
JA
:” ”
:””
“Cambria”,”serif”
mso-ascii- Cambria
mso-hansi- Cambria